Faydalı Bilgiler

Anne ve babanın rızası olmadan nikah kıymak doğru mu?

Bir kadın ve erkek, aileden haberdar veya habersiz şahitler huzurunda nikahlanmaları durumunda...

Abone Ol

Dini nikah, şahitler huzurunda gerçekleştirildiğinde caizdir. Ancak dini nikahın yanı sıra resmi nikahın da yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle kadının hem dini hem de dünyevi hukukunun korunması amacıyla, dini nikahın yanı sıra resmi nikahın da gerçekleştirilmesi gereklidir. Osmanlı Aile Hukuku Kararnamesi'nde kayıt altına alınmayan nikahların geçersiz sayılacağı belirtilmiş ve resmi nikaha vurgu yapılmıştır. (Hukuk-i İslâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, II/55-58) Bireyler, günah işlememek adına dini nikahı tercih edebilirler. Ancak bu tercih ileride telafisi zor durumlarla sonuçlanabilir. Bir kadın ve erkek, aileden haberdar veya habersiz şahitler huzurunda nikah kıydıklarında (Hanefi mezhebine göre) evli kabul edilirler ve erkek boşanmadıkça kadın başkasıyla evlenemez. Bu durum ciddi riskler içerir. Bu nedenle bu şekilde yapılan nikahlar sonucunda ortaya çıkabilecek sorunlarla sıklıkla karşılaşıyoruz. "Dini nikah kıydım ama ayrıldık, boşanmıyor ne yapmalıyım?" veya "Dini nikahı boşanmadan başkasıyla evlendim, bu zina sayılır mı?" gibi rahatsız edici sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sebeple, gizli olarak şahitler huzurunda yapılan nikahlar caiz olabilir, ancak sonrasında telafi edilmesi imkansız sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle resmi nikah olmadan dini nikah yapılmasını doğru bulmuyoruz.

VELİ İZNİ OLMADAN NİKAH YAPMAK CAİZ Mİ?
İslam hukukuna göre, bir nikahın sahih olabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlardan biri, evlenecek kadının velisinin izni ve rızasıdır. Bu gereklilik, Hanefi mezhebi dışındaki üç ana mezhep tarafından da kabul edilir. Velinin izni, Maliki ve Şafiî mezheplerine göre nikahın bir rüknü, Hanbali mezhebine göre ise bir şartıdır. Bu üç mezhebe göre, kadının velisinin izni alınmadan yapılan nikah sahih değil, geçersizdir.

Ancak Hanefi mezhebine göre, henüz ergenlik çağına ulaşmamış kız çocukları, akıl sağlığı yerinde olmayanlar veya zihinsel olarak eksik olanlar hariç, diğer kadınlar velilerinin izni olmadan nikah akdedebilirler. Bu mezhebe göre, kadının ifadesi nikah akdi için geçerlidir. Bu bir fıkhî hüküm olup, aynı zamanda İslamî bir adet ve ailevi bir örf olarak da velinin iznini almanın daha doğru ve uygun olduğunu söyleyebiliriz. Aslında kız çocuğunun evliliğinde, çoğu durumda velinin rızası alınmakta, önce o iletişime geçilmekte ve ardından kızın rızası alındığında nikah gerçekleştirilmektedir.

Hanefi mezhebi dışındaki üç mezhebe göre, nikahın sahih olabilmesi için veli "mücbir veli" konumundadır. Bu, sırasıyla baba, dede, ana-baba ve bir erkek kardeşi içerir. Bakire bir kızın rızası olmasa da, bu kişiler esasen onun adına nikahı gerçekleştirebilirler. Ancak bu hüküm, bazı istisnalar ve şartlar altında geçerlidir. Örneğin, kız ile veli arasında düşmanlık varsa, damat adayı fakir durumdaysa veya mehir ödeyemeyecek durumdaysa, nikahın veli izni olmadan gerçekleşmesi caiz değildir. Ayrıca, damat adayı engelli veya yaşlı ise, veli izni gerekmeksizin nikah akdedilebilir.

Nikahın veli izni şartının farklı mezhepler arasında değişiklik gösterdiği unutulmamalıdır. Ancak, bölgesel ve ailesel adetler de bu konuda etkilidir. Bazen kızlar tecrübesizlikleri nedeniyle veya ilk anda düşünmedikleri nedenlerle veli izni olmadan nikahı tercih edebilirler. Ancak ileride pişmanlık yaşayabilirler. Bu gibi durumlarda veli izni ve rızasını almanın hem İslamî bir vecibe olduğunu hem de ahlaki ve terbiyeye uygun olduğunu belirtmek önemlidir. Bazen de babanın önyargıları nedeniyle, kız ve erkeğin birbirlerine denk olduğu, uyumlu oldukları durumlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda ise Hanefi mezhebine göre nikahın caiz olduğunu söyleyebiliriz.

Kaynak: Sorularla İslamiyet