Yarışmada derece elde eden Ayşe Özdemir ve Rabia Bağlama, kazandıkları ödülleri Filistin'deki çocuklara bağışladılar. Ayşe Özdemir, Aksaray'da yaşayan 16 yaşında bir öğrenci olarak, Aksaray'da hafızlık eğitimini tamamladıktan sonra Kayseri'ye gelerek geleneksel medreselerde İslami ilimler eğitimi alıyor. Aynı zamanda Ali Rıza Özderece Proje İmam Hatip Lisesi'nde başarılı bir 10. sınıf öğrencisi.

İstanbul'da Kerbela'dan Gazze'ye Temalı Aşure Programı Düzenlendi İstanbul'da Kerbela'dan Gazze'ye Temalı Aşure Programı Düzenlendi

Ayşe Özdemir, okulunda düzenlenen şiir yarışmasına katılarak elde ettiği başarıyı şu şekilde anlattı:
"Okulda gördüğüm afiş beni etkiledi ve yarışmaya katılmak istedim. Yazarken amacım, gerçekten Kudüs'e bir mektup yazıyormuş gibi hissetmekti. Yarışmaya katıldım, ancak derece elde etmeyi hiç düşünmemiştim. Derece almak benim için hoş bir sürpriz oldu ve gerçekten çok mutluyum."

Ayşe Özdemir, kazandığı ödülü Filistin'deki çocuklara bağışlamasının nedenini şu şekilde açıkladı:
"Aslında ilk başvurduğumda, 'Kudüs'e Mektup' yarışmasını kazanırsam, ödülü neden Kudüs'e göndermeyeyim diye düşündüm. Kazandıktan sonra ödülümü Umut Kervanı Vakfı aracılığıyla Filistin'deki çocuklara hediye ettim. Tüm arkadaşlarıma ve büyüklerime sesleniyorum: 'Ben ne yapabilirim ki?' diyerek hiçbir şey yapmamak doğru değil. En azından bir boykota destek vermek, çevremizdeki soykırımı anlatmak veya benim yaptığım gibi küçük bir yardım ile dahi olsa vicdanımızı yaşatmayı başarmak önemli."

Kudüs için yazdığı şiiriyle Ayşe Özdemir şu duyguları ifade etti:

“Ey Peygamberlerin şehri, İslam'ın mucizesi, ümmetin nazlı çiçeği, sana uzak diyarlardan selam getirdim. Baharlar gelecek, bitecek bu güz. Kalbin kırık, duyuyorum seslenişini. Özgürlük yakın, çok yakın; biliyoruz ki özgürlük bedel ister. Biz sıcak evlerimizde otururken, Filistin'de kardeşlerimiz, Halepli çocuklar, gözü yaşlı anneler, yüzüne gülücükler yakışırken ağlayan bebekler, erkekler ağlamaz sözünü çiğneyen koca yürekli babalar ve Allah u Ekber diyerek vücudunu aksaya siper eden gencecik bedenler bedel ödüyor.

Sen mi tutsaksın, yoksa bizim kalplerimiz mi tutsak? Ey Kudüs, kanayan yaramız. Ellerin acıyı yoğuran, kollarında çileyi eriten, toprağında sevgi ve umut tohumları yeşerten; gözü yaşlı, bağrı kanlı Kudüs'üm. Müslümanların göz bebeği, sana emanetiz ve bu emanete sahip çıkamadığımız için güç bizde olmadığı için af diliyoruz. Ey Müslümanlar, size sesleniyorum: 'Ben ne yapabilirim ki?' diyerek yerinde durmak doğru değil. Bu, her şeyden önce doğru değil ve herkesi Filistin için, Kudüs ve Gazze için bir şeyler yapmaya davet ediyorum.

Editör: Ömer Faruk