CHP'de, 14 Mayıs seçimlerinde elde edilen sonuçların dezavantajlı olması ve 28 Mayıs'ta yapılacak 2. tur seçimlerinden umutlu olunmaması nedeniyle parti içinde rekabet başladı. İlk turdaki kötü performansın ardından CHP içindeki gruplar, olağan kurultayın ertelendiğini ve 2020'den beri gerçekleştirilmediğini vurgulayarak kurultay hazırlıklarına başladı. Bu gruplar, "Seçimlerden yenilgiyle ayrıldık. Kılıçdaroğlu'nun adaylık ısrarıyla Erdoğan yeniden seçildi. Üstelik CHP'lilerin oylarıyla SP, DEVA, Gelecek ve DP'ye 40'a yakın milletvekili verdik. Yemin töreninden sonra CHP'nin Meclis'teki sayısı 130'a kadar düşecek. Bu, geçmiş dönemin altında bir sayı. Birileri bunun hesabını vermeli. Bu nedenle ilk iş olarak ertelenen kurultayın hemen toplanması gerekiyor" görüşünü dile getiriyorlar.
ERDOĞAN TOPRAK "BIRAKMA" DİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresinde, Kılıçdaroğlu'nun görevi bırakmayacağı düşüncesi egemen. Kılıçdaroğlu'na en yakın isimlerden Erdoğan Toprak'ın, Kılıçdaroğlu'na "Yüzde 45 oy aldık. Bu, CHP tarihindeki en yüksek oy oranıdır. Böyle bir oy almış bir kişinin CHP Genel Başkanlığını bırakması kesinlikle doğru değil" dediği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresindeki diğer isimlerin de benzer gerekçelerle istifasını istememeleri ve görevine devam etmesi konusunda telkinde bulundukları, Kılıçdaroğlu'nun da aynı görüşte olduğu ifade ediliyor.
EKREM İMAMOĞLU POTANSİYEL ADAY
CHP'de genel başkanlık için yoğun çalışma yapan isimlerden biri de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. İmamoğlu'nun, CHP Genel Başkanlığı için çalışmalarını yoğunlaştırdığı ve özellikle Erdoğan Toprak başta olmak üzere Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresini bu konuda bilgilendirdiği ifade ediliyor. CHP'li kaynaklar, İmamoğlu'nun seçim sürecinde büyük çaba sarf ettiğini, mitinglerde Kılıçdaroğlu'na tam destek verdiğini ve genel başkanlık için bunu yaptığını belirtiyorlar. Kazanma ihtimalinin düşük olduğunu bile bile sonuna kadar mücadele ettiğini söylüyorlar. Ancak sonuç başarısız oldu. Şimdi ikinci aşamaya geçiliyor. Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresi hedefte. Tuncay Özkan, Erdoğan Toprak ve diğer bazı isimler, 29 Mayıs'ı bekliyorlar. 29 Mayıs'tan sonra Kılıçdaroğlu'na istifa etmesi için baskı yapabilirler. Bu, kamuoyu önünde gerçekleşmeyebilir, anlaşma yoluyla sonuç almaya çalışılabilir. Ancak başarılı olunmazsa Kılıçdaroğlu'na açık bir şekilde hedef gösterileceklerini ifade ediyorlar.
AKŞENER FAKTÖRÜ
Kılıçdaroğlu ekibi ise boş durmuyor. İmamoğlu hakkında kampanya yürütüyorlar. İmamoğlu'nun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le birlikte hareket ettiği, Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da olduğu sırada gerçekleştirdikleri Saraçhane hamlesi, İmamoğlu'nun İYİ Parti'nin mi yoksa CHP'nin mi belediye başkanı olduğunun bilinmediği, belediye ihalelerinin İYİ Partililere verildiği gibi eleştirilerde bulunuyorlar.
OĞUZ KAAN SALICI DA ADAY
Genel başkan adaylarından Oğuz Kaan Salıcı'nın göreve geldiği günden itibaren çalışmalara başladığı ve özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kendine yakın isimleri etkili konumlara getirdiği belirtiliyor. 10 Aralık Hareketi'nden gelen Salıcı, delegelerle en çok görüşen isim olarak öne çıkıyor.
GÜRSEL TEKİN
Kılıçdaroğlu tarafından etkisiz hale getirilen ancak hala partinin önde gelen isimlerinden olan Gürsel Tekin, her şeye rağmen önemli bir figür. Gençlik kollarından yetişen Tekin, İstanbul ve diğer birçok bölgede etkili. Kurultayda aday olmak için çalışmalar yaptığı ve uygun bir ortam gördüğünde adaylığını koyma ihtimalinin bulunduğu bildiriliyor. Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu tarafından 2. tur seçimleri için Kars'a görevlendirildiğini, ancak çalışmalarını İstanbul'da sürdüreceğini açıklamasıyla dikkat çekti.
Bu gelişmeler CHP içindeki genel başkanlık yarışının karmaşık bir hal aldığını gösteriyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa etmemekte kararlı olduğu, yakın çevresiyle birlikte görevine devam etmek istediği görülüyor. Ekrem İmamoğlu, genel başkanlık için ciddi bir adaylık potansiyeli taşıyor ve destekçileri tarafından güçlü bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Oğuz Kaan Salıcı ve Gürsel Tekin gibi diğer adaylar da sahip oldukları taban ve çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
CHP'de yaşanan bu iç mücadele, kurultay sürecinin ve parti içi dinamiklerin önemini ortaya koyuyor. Partinin geleceği ve politik yönü üzerinde belirleyici etkileri olabilecek bu süreçte, farklı adayların stratejileri ve destekçileri arasındaki rekabet ön plana çıkıyor. Genel başkanlık için aday olan isimlerin CHP'nin seçmen kitlesi ve politika yapısı üzerindeki etkileri de dikkate alınması gereken önemli faktörler arasında yer alıyor.
CHP'nin içinde bulunduğu bu fırtınalı süreç, partinin geleceğini şekillendirecek önemli bir dönemeç olarak görülüyor. Yaklaşan kurultay, CHP'nin yeni liderini belirleyecek ve partinin politik duruşunda etkili olabilecek bir karar anı olacak. Parti içindeki mücadelelerin sonucunda ortaya çıkacak liderlik, CHP'nin hedefleri doğrultusunda yeniden güç kazanması veya iç bölünmelerin derinleşmesi gibi etkiler yaratabilir. Bu nedenle, CHP'nin geleceği açısından genel başkanlık yarışı büyük önem taşıyor.