Haber Merkezi-DEM Parti Batman İl Başkanlığı, HÜDA PAR Batman Belediye Başkan Adayı Serkan Ramanlı ve DEM Parti Batman Belediye Başkan Adayı Mehdi Öztüz’ün bir futbol müsabakasında yan yana çekilen fotoğrafı üzerine dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Halkımıza karşı suç işlemiş, büyük acılar yaşatmış yapılarla bir araya gelmemiz mümkün değildir" denilerek, söz konusu durumun parti kurullarınca inceleneceği ifade edildi.
2015 yılından beri her seçimde Kürt meselesinin ortaya çıkış sebebi olan ve kendileriyle ittifakını açıkça itiraf bile edemeyen CHP’yi hem yerel hem genel seçimlerde iktidar yapmak için yoğun çaba sarf eden DEM’in bir fotoğraf üzerinden yaptığı açıklama tartışmalara neden oldu.
Bugün Kürt illerindeki diğer siyasi partileri hedef alan DEM sadece CHP’yi değil, radikal Türk solunu da Kürtlerin sırtına yükledi, kendilerine ‘Kürt faşisti’ diyen Ahmet Şık’ı Meclise taşıdı. Yine de en önemli müttefiki CHP.
HDP'nin eski Genel Başkanı Pervin Buldan’ın 2019 yerel seçimleri için 'İstanbul'u biz kazandık' açıklamasına Ekrem İmamoğlu "HDP'ye desteği için teşekkür ediyorum" karşılığını vermiş, seçimlerin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek aralarında Selçuk Mızraklı ve Ahmet Türk’ün bulunduğu DEM’lilere kocaman bir ‘Atatürk’ tablosu hediye etmişti. Söz konusu hediye adeta İmamoğlu’nun DEM’e cevabı niteliğindeydi.
2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinden sonra ne demişti DEM’li Sırrı Süreyya Önder CHP’ye? ‘Siz MHP’yle kurun hükümeti verelim dışarıdan desteği.’ Şimdi ‘AK Parti-MHP faşizmi’ diye başlıyorlar cümlelerine…
31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlerde bazı şehirlerde CHP ile yine ‘’kent ittifakı’’ kuran DEM’in Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Antalya’da yaptığı bir konuşmada CHP’li belediye başkanı Muhittin Böcek için ‘’Kürt yurttaşa selam bile vermedi. İktidar zihniyetiyle belediyecilik yaptı. Böcek’e destek yok’’ ifadelerini kullandı. Ancak Antalya’da Kürt yurttaş sloganı atan DEM Kürt yurttaşı bir kez daha CHP’li adayların peşinde sürükledi. DEM, İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkarmayarak, Mersin, Urfa ve İzmit'te yaptığı ittifaklarla Dersim ve Zilan gibi katliamların faillerinin peşinden gitmeye devam etti.
‘Topal Osman'a bağlıyım’ diyenlere, Şeyh Said ve Seyit Rıza’yı katleden zihniyeti kazandırmak için herkesten daha çok çalıştı.
Türkiye siyasetinin en aykırı figürlerinden olan Ümit Özdağ’a İçişleri Bakanlığı ve MİT müsteşarlığını teslim eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in başbakan olması için kapı kapı gezen DEM’liler bugün iki Kürt belediye başkan adayının yan yana gelmesine ilişkin ‘öz eleştiri’ istiyor.
Üstelik bunu 15 ton patlayıcıyla 16 Kürt’ten geriye 60 kg et bırakan zihniyet için özgürlük yürüyüşü düzenledikten sonra ‘’Halkımıza karşı suç işlemiş, büyük acılar yaşatmış yapılarla bir araya gelmemiz mümkün değildir’’ açıklamasıyla paylaşıyor.
PKK’lilerin sınırdan geçecek özgürlüğe ‘kavuştuğu’ çözüm sürecini hendeğe gömen, binlerce Kürt gencinin ölümünün ardından ‘hendek stratejisi hataydı’ diye sözde ‘öz eleştiri veren’, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin süreci başlatan Erdoğan için ‘’seni başkan yaptırmayacağız’ sloganıyla yola çıkıp CHP’nin kapısını çalan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu başkan yaptırmak için dağdan, cezaevine kadar seferberlik ilan eden DEM bugün tekrar ‘Kürt halkı’ edebiyatı yapıyor.
Kürtçe için değil, LGBT için, halk için değil Öcalan için yürüyen DEM henüz yakın bir zamanda tarihte örneğine az rastlanacak bir vahşete Kürt halkını kurban etti.
2014'teki Kobani olayları sırasında sınır ötesinde değil, Kürt kentlerinde şiddeti körükleyen DEM, 52 insanın hayatını kaybetmesine ve Kürt şehirlerinin tahrip olmasına sebep oldu. HÜDA PAR'ın birçok teşkilatı saldırıya uğradı, yakıldı, üyeleri vahşice öldürüldü.
Kobani olaylarıyla sınırlı kalmayan bu durum; 2014'te Cizre'de, 2015'te İdil'de ve aynı yıl Diyarbakır Sur'da HÜDA PAR üyelerine yönelik saldırılarda da benzer bir zihniyetin etkisi görüldü. Bu zihniyet, Barzani'yi ihanetle suçlayarak Kürt şehirlerini Kürt siyasetçilere karşı bir silah olarak kullandı ve kendisini ve Kürt halkını CHP ve Türk solunun hizmetine adadı.
HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu'nun 28 Mayıs'taki seçime Cumhur İttifakı ile katılmasına rağmen, Selahattin Demirtaş, "Kürdün eli, Saray’ın tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil." şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Aynı Demirtaş, 6-8 Ekim Kobani olaylarında binlerce HÜDA PAR üyesini hedef alarak sokaklara çağırmış ve 16 yaşındaki Yasin Börü'nün öldürülmesi olayında 'Atatürk büstlerine dokunmayın, bayrak yakanlar provokatördür' gibi açıklamalar yapmıştı. Aynı zamanda Demirtaş, Ümit Özdağ ile protokol imzalayan ve Özdağ'a önemli kurumları teslim eden Kemal Kılıçdaroğlu için sürekli propaganda yapmıştı.
Daha önce AK Parti ile çözüm yolları arayan ve sonra onlarla ittifak yapan partileri 'proje' olarak nitelendiren Demirtaş, bugün tekrar AK Parti ile görüşülmesi gerektiğini savunuyor. Kürt halkının acılarından beslenen bu zihniyet, Kürtler dışında herkesle yan yana poz vermeye devam ediyor.
