Haber Merkezi-Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hukuk müşavirleri tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Altun'un şeriata yönelik paylaşımının ahlak ve edep sınırlarını aştığı, insan haklarına açıkça saldırdığı, toplumu bir arada tutan en temel dinamiklerden dini inançlara ve değerlere hakaret ettiği savunuldu.
Dilekçede Altun'un paylaşımlarının Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu belirtilerek, paylaşımın tahkir edici, kaba, sert, incitici ve hakaret edici olduğu, vatandaşların dini inançlarına, kutsallarına ve değerlerine saldırı niteliği taşıdığı aktarıldı.
Altun hakkında "dini ve kutsal değerlere hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, aşağılama" suçlarından kamu davası açılması talep edildi.
NE OLMUŞTU?
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Avukat Feyza Altun hakkında, sosyal medyada yaptığı paylaşımı gerekçe göstererek, TCK’nın 216/1 maddesine muhalefet iddiasıyla re'sen soruşturma başlatmıştı.
Gözaltına alınan Altun, sevk edildiği hakimlikçe, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İslam’ın Şiarlarına Hakaretin Bedeli Bu Kadar Basit Olmamalı!
Feyza Altun’un şeriat ve İslam’ın değerlerine yönelik yapmış olduğu ağır hakaretlere rağmen serbest bırakılması bu ülkede yaşayan Müslümanların vicdanlarını yaraladığı gibi Müslümanların değerlerine hakaret etme konusunda cüretkar olan zevatlara da cesaret vermiştir. Kemalistlerin ideolojisine yapılan en ufak eleştirinin bile ters kelepçe ile neticelendiği bir ülkede İslam’ın en kutsal değerlerine ağır hakaretlerde bulunan bir şahsa bırakın ters kelepçe ile almayı gözaltı sırasında bile Müslümanların değerlerine parmak sallayarak tekrardan hakaret etme rahatlığının sağlanması Müslüman toplumun vicdanını yaralamıştır.
Cuma hutbesinde metinde olmamasına rağmen Mustafa Kemal'in anılmasına tepki gösterip camiden çıktığı ve herhangi bir hakarette bulunmadan durumu eleştiren video yayınladığı için Ahmet Bostancı isimli genç aynı akşam ters kelepçeyle ve kafasına bastırılarak gözaltına alınıp tutuklandı. Ahmet Bostancı 67 gün cezaevinde kaldı.
Ancak Avukat Feyza Altun, İslam'ın en kutsal değerlerine alenen hakaret etmesine, gelen tepkiler üzerine yaptığı hakaretin arkasında olduğunu söylemesine rağmen 24 saatten fazla süre sonra evinden alındı. Gözaltına alınmasına rağmen polislerin kolları arasında şov yapmasına ve Müslümanların değerlerine parmak sallayarak hakaret etmesine izin verildi. Kemalistlerin ideolojisini ve kutsallarını eleştirenler ile İslam’ın en kutsal değerlerine hakaret edenlere karşı gösterilen farklı tepkinin nedeni nedendir acaba? Feyza Altun ve onun gibi İslam düşmanlarının yaptığı hakaretlerin bir cezasının olmaması bu zevatlara daha çok hakaret etme özgürlüğü tanımıyor mu? Müslüman toplum değerlerine hakaret eden bu ahlaksızların gereken cezayı almalarını bekliyor!
