Haber Merkezi - Göktaş, yazısında şu ifadelere yer verdi: "Üzülerek ifade etmeliyim ki elimizden gelen hiçbir şeyi yapamadık, yapmadık! Bir şeyler yapmak isteyenlerimiz oldu, didindi, çırpındı ancak Siyonist canavarın karşısında etkili bir adım atamadık. Güney Afrika'ya sahip çıkmak adına bir araya gelme vakti geldi."
Gazze'de yaşanan dramaya da vurgu yapan Göktaş, "Gazzeli kardeşlerimize tek bir mermi, tek bir kurşun dahi gönderemedik. Sadece gıda ve giysi topladık, ancak bu yardımları Sisi'ye emanet edip Gazze'ye ulaştırma noktasında belirsizlik devam ediyor" dedi.
Gazzeli Müslümanların, dünya geneline önemli dersler verdiğini ifade eden yazar, bu çerçevede Güney Afrika'nın da öne çıktığını belirtti. "Güney Afrika, günümüz dünyasında özgürlüğün bedelini ödemiş nadir ülkelerden biridir. Nelson Mandela, emperyalizme ve faşist ırkçılığa karşı destan yazan bir sembol haline gelmiştir" diyen Göktaş, Güney Afrika'nın özgürlük mücadelesinin Gazze kadar önemli olduğunu vurguladı.
Yazar, Siyonist İsrail'in Lahey Adalet Divanı'na verilmesinin tesadüf olmadığını savunarak, "Güney Afrika'da böyle cesur yürekler olduğunu unutmayalım" dedi.
Güney Afrika'ya verilecek destek konusunda ise Göktaş, "Amerika, İngiltere ve Siyonist terör çeteleri Güney Afrika'ya karşı hamlelerde bulunuyor. Bu durumda Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yanında durmalı, hukuki açıdan nasıl destek verilebileceğini düşünmeliyiz" şeklinde çağrıda bulundu.
Son olarak, batı dünyasındaki halkların yöneticilerine rağmen meydanlara çıktığını belirten Göktaş, İslam ülkelerinin liderlerine de seslenerek, "Rüzgar bizden yana eserken daha neyi bekliyorsunuz?" dedi ve birinci sınavı kaybetmiş olmalarına rağmen ikinci sınavlarını kaybetmemeleri gerektiğini ifade etti.