Fil hastalığı tedavisi için erken tanı çok önemlidir. Hastalığın ilerlemesini önlemek için özel bandajlar, masajlar, egzersizler ve ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca, şişliği azaltmak için cerrahi müdahale de uygulanabilir.
Fil hastalığı Türkiye’de nadir görülen bir hastalık değildir. Son zamanlarda fil hastalığı ile ilgili bazı haberler gündeme gelmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Aydın’ın İncirliova ilçesinde ‘fil hastalığı’ nedeniyle 200 kiloya ulaşıp, 7 yıldır evden çıkamayan Aysel Dönmez (54), “7 yıldır evin içerisinde hapis hayatı yaşıyorum. Tek istediğim; diğer insanlar gibi gezip, dolaşabilmek” dedi.
İstanbul’a yerleşen Asya kaplan sivrisineği, yaz aylarına yaklaşılırken herkesi şimdiden tedirgin etmeye başladı. Sivrisinek ısırması sonucu fil hastalığı yani lenfödeme yakalanan güvenlik görevlisi İbrahim Nadir Karaoğlanoğlu’nun geçen ay hayatını kaybetmesi ise sivrisinekleri bir kez daha gündemin üst sıralarına taşıdı.
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde milyonda bir görülen hastalığa yakalanan Tuncer Demirezen’in bacakları her yıl 7 santimetre genişliyor.
FİL HASTALIĞI NEDEN OLUR?
Lenf sıvısı kan dolaşımına giriyorsa ve deri altına yayılıyorsa fil hastalığı olunabilir. Bazen kanser tedavisine bağlı da ortaya çıkabilmektedir. Kanser tedavisi için görülen radyasyon tedavileri fil hastalığı sebebi arasında sayılabilir. Bazı ameliyatlardan ötürü lenf yollarında hasarlar, mantar, çeşitli travmalar, enfeksiyonlar, sivrisinek ısırmasıyla bulaşan parazitler, lenf sistemiyle ilgili hastalıklar da fil hastalığı nedenleri arasında sayılabilmektedir. Lenfatik sistem, vücutta protein açısından zengin lenf sıvısı taşıyan bir damar ağıdır. Bağışıklık sisteminizin de önemli bir parçasıdır. Lenf düğümleri filtre görevi görür. Bu sistem enfeksiyon ve kanserle savaşan hücreler içerir. Lenf sıvısı, siz günlük işlerinizi yaparken kas kasılmaları ve lenf damarlarının duvarındaki küçük pompalar tarafından lenf damarlarından itilir. Lenfödem de, lenf damarları, genellikle bir kol veya bacaktan lenf sıvısını yeterince boşaltamadığında ortaya çıkar.
LENFÖDEM HASTALIĞI ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
İki ana tip lenfödem vardır. Biri birincil lenfödem diğeri de sekonder lenf ödemdir. Birincil lenfödem her yaşta gelişebilmekle birlikte bebeklikte, ergenlikte, gençlikte daha sık görülür. Sekonder lenfödem de kanser tedavilerinden sonra, travmalardan ve çeşitli enfeksiyonlardan sonra görülür.
LENFÖDEMİ VEYA LENFÖDEM İHTİMALİ OLAN KİŞİLER NELERDEN KORUNMALI?
Meme kanseri sonrasında koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılmasını ve radyoterapiyi takiben lenfödem görülebilmektedir. Kilolu olmak, romatoid veya psoriatik artrit gibi hastalıklar da lenfödem riskini artırabilir. Bazı tropik ülkelerden alınan enfeksiyonlar, aileden geçen kalıtsal sorunlar da bu hastalığı getirebilir.
Lenfödem riski olan kişiler, dar olmayan rahat giysiler giymelidir. Hareketsiz veya çok hareketli olmamalıdır. Ağır yükler taşımamalıdır. Kilolu olmaları önerilmez. Cilt ve tırnak yaralanmalarına karşı kendini korumalıdır. Soğuk havadan, sıcak havadan, sauna ve sıcak banyodan kaçınmalıdır. Masaj önerilmemektedir. Lenfödem riski altında olanlar enfeksiyonlar da korunmalıdır.
FİL HASTALIĞI TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Hekim, bu şişliklerin ne zaman başladığını, şişlikten önceki ameliyat, travma, radyasyon ya da yeni bir ilaç geçmişinin olup olmadığını, farklı belirtilerin olup olmadığını, şişliklerin sürekli mi yoksa geçici mi olduğunu, şişliği iyileştiren bir durumun olup olmadığını mutlaka sorgular. Ve mutlaka fiziki bir muayene yapar. Lenfödem riski altındaysanız, örneğin, yakın zamanda lenf düğümlerinizi içeren kanser ameliyatı geçirdiyseniz, doktorunuz belirtilerinize ve semptomlarınıza dayanarak lenfödem teşhisi koyabilir. Lenfödemin nedeni o kadar açık değilse, doktorunuz lenf sisteminize bakmak için görüntüleme testleri isteyebilir. Testler şunları içerebilir:
Manyetik Rezonans Görüntüleme: Bir manyetik alan ve radyo dalgaları kullanan bir MRI, ilgili dokunun 3 boyutlu, yüksek çözünürlüklü görüntülerini hekime verecektir.
Bilgisayarlı Tomografi: Bu röntgen tekniği, vücut yapılarının ayrıntılı, kesitsel görüntülerini üretir. BT taramaları lenfatik sistemdeki tıkanıklıkları ortaya çıkarabilir.
Ultrason: Bu test, içyapıların görüntülerini üretmek için ses dalgalarını kullanır. Lenfatik sistem ve vasküler sistem içindeki tıkanıklıkları bulmaya yardımcı olabilir.
Lenfosintigrafi: Bu test sırasında kişiye radyoaktif bir boya enjekte edilir ve ardından bir makine tarafından taranır. Ortaya çıkan görüntüler, boyanın lenf damarlarında hareket ettiğini ve tıkanıklıkları gösterir.
FİL HASTALIĞI TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? FİL HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDİR?
Bu hastalığı merak edenler genelde “Fil hastalığının tedavisi var mı?” sorusunun yanıtını sıklıkla araştırırlar. Ancak fil ayağı hastalığı olarak da bilinen lenfödemin kesin tedavisi yoktur. Tedavi şişmeyi azaltmaya ve komplikasyonları önlemeye odaklanır. Lenfödem, cilt enfeksiyonları (selülit) riskini büyük ölçüde artırır. Doktorunuz, semptomlar göründüğünde hemen almaya başlayabilmeniz için elinizde bulundurmanız için antibiyotik reçete edebilir. Bunun yanında fizik tedavi uzmanlarından terapi almak gerekebilir. Çeşitli egzersizler, manuel lenf drenajları, sıkıştırma bandajları, lenfödem için özel giysiler tedavi için kullanılabilir.
Bazı durumlarda da cerrahi gerekebilir. Cerrahi lenfödeme bağlı kol veya bacakta ciddi hareket kısıtlılığı, tekrarlayan iltihaplar, selülit, ağrının süreklilik arz etmesi ile yapılır. Ödemli kısım ameliyatla çıkarılır.