Ofisten yapılan açıklamaya göre, işgal ordusu, Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım savaşı sırasında, soykırım, etnik tasfiye ve onlarca Filistinli sivilin sahada infaz edilmesi suçları işledi.
İşgalciler, Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiye Mahallesi'nin doğusunda olduğu gibi, onlarca sivili buldozerlerle toplu mezarlara gömmeden önce doğrudan ateşe tuttu. İşgal, birkaç hafta önce topluca katlettiği 80 şehidin cesetlerini teslim etti ancak daha önce çaldığı cesetleri parçalanmış ve kimliği belirsiz bir şekilde Refah Valiliği'ne defnedilmek üzere teslim etti.
İşgalci siyonistler, suç işledikleri yerleri belirtmeyi reddederek, cesetleri büyük ölçüde değiştirilmiş halde teslim etti, bu da işgalin bu şehitlerin bedenlerinden organ çaldığını gösteriyor.
Binlerce sivilin kasten katledilmesine dikkat çeken Medya Ofisi, Nuseyrat mülteci kampındaki "Mühendisler" kulesi, Cibaliye kampı, Yermük bölgesi, El Celaa ve Bureyc bölgesinde yüzlerce sivilin katledildiğine dikkat çekti.
Ofis, işgal başbakanının ve bakanlarının soykırımı desteklediğini ve askerlerinin soykırım yapmaya teşvik ettiğini vurgulayarak, bu suçların defalarca hukuka aykırı bahanelerle meşrulaştırıldığını belirtti. Ofis, işgalin kamuoyunu yanıltarak gerçekleri değiştirmeye çalıştığını, ancak bu katliamların dünya kamuoyuyla paylaşıldığını ifade etti.
Hükümetin Medya Ofisi, açıklamasının sonunda uluslararası mahkemelere "İsrail" işgalini, ordusunu ve siyasi, askeri ve güvenlik liderlerini "Gazze Şeridi'nde sivillere, çocuklara ve kadınlara karşı savaş suçları, soykırım ve etnik tasfiye yapmak suçlamasıyla" yargılamaya çağırdı.
