Dünya

Gazze Şeridi: İnsanların Açlıkla Boğuştuğu Bir Mezarlık

Gazze Şeridi'ndeki mahallelerde yaşanan ekonomik kriz, daha fazla açlık, yoksulluk ve umutsuzluğa yol açıyor. Uluslararası kuruluşlar, bu fakir bölgeye sağladıkları yardım ve gıda desteğini azaltıyor.

Abone Ol

Bu durum, bir insanlık felaketine işaret etmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, Gazze Şeridi'ne yardım sağlamaya devam edemeyeceklerini duyururken, ABD ise Filistinlilere yönelik aylık mali katkısını kesmiştir. İsrail, Gazze Şeridi'ndeki yoksul insanlara ve hükümet çalışanlarına yönelik Katar hibe fonlarının girişini engelleyerek durumu daha da kötüleştirmiştir.

Değişen öncelikler ve sınırlı fon kaynakları nedeniyle birçok ülke, yardım ve insani krizlere hızlı müdahale alanında faaliyet gösteren uluslararası ve yerel kuruluşlara mali yardımlarını durdurmuştur. Gıda güvensizliği, yoksulluk ve işsizlik oranları artarken, ekonomi uzmanları yardımların azaltılmasının Gazze halkına daha fazla zarar vereceğini vurgulamaktadır. Bu adımların sonuçları, gıda yardımıyla doğrudan ilişkili olduğu için Filistinlilerin hayatlarında hızla etkisini göstermektedir.

BM, ardışık ve ani kesintileri uluslararası fonlardaki düşüşe, değişen bağışçı önceliklerine ve küresel ekonomik krize bağlamaktadır. Ancak, geçen yıl bu krizlere dikkat çeken BM, nüfusun koşullarını önemli ölçüde iyileştirmeye çalışmıştır. BM Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze'deki yoksullara yönelik gıda yardımını durduran ilk kuruluş olmuştur. Ardından BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), önümüzdeki Ağustos ayı sonuna kadar yararlanıcılara gıda yardımı yapamayacağını duyurmuştur.

ULUSLARARASI ENDİŞE

Temel gıda ve acil yardım hizmetlerini destekleyen BM kurumlarının karşı karşıya kaldığı fon kriziyle ilgili endişelerini dile getiren BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, şu açıklamayı yapmıştır: "Fon sağlanmadığı takdirde Filistinlilere yönelik gıda yardımını kesmek zorunda kalacağız. Tüm ülkeler, Gazze halkına acil fon sağlamaya teşvik ediliyor olsa da, bağışçı desteği önemli ölçüde azalmış durumda. Bu, hayati hizmetleri sürdürebilmek için acil bir önceliktir. Hükümetler ödemeleri yapmadığı takdirde, insani açıdan ve belki de güvenlik açısından ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Şiddet döngüsünden uzak durabilmek için fonlara ihtiyaç vardır.