İşgalci İsrail ordusu, 7 Ekim tarihinden bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırıları sürdürüyor. 3 ayı aşkın süredir devam eden bu saldırılar, binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
Elde edilen son bilgilere göre, sivillerin de hedef alındığı bu trajik soykırımın sonucunda can kaybı 22 bin 722'ye ulaştı. Özellikle çocukların büyük bir oranını oluşturması, uluslararası arenada büyük tepkilere yol açıyor.
Gazze, 7 Ekim tarihinden önce dolu dolu yaşanan sokakları ve umut dolu pazarlarıyla dolup taşarken, şimdi acı dolu bir sessizlik içinde. İsrail'in saldırıları, bir zamanlar neşeyle dolu olan bu toprakları adeta yıkıma uğrattı.
Gazze'nin üç ay önceki ve üç ay sonraki durumu arasındaki büyük fark, sadece binaların değil, aynı zamanda yüreklerin de paramparça olduğunu gözler önüne seriyor. Bu kent, bir zamanlar umut saçan, sevgiye doymuş bir yaşamın simgesiyken şimdi yıkıntılar arasında kaybolmuş durumda.
41 bin 30 binanın tamamen yıkılması, 222 bin 120 konutun kısmen zarar görmesi sadece beton ve tuğlalardan daha fazlasını temsil ediyor. Bu, bir toplumun hayallerinin, umutlarının ve en önemlisi insanlık değerlerinin çöküşüdür.
Gazze'nin yaşadığı bu acı hikaye, sadece bir coğrafyanın değil, insanların içsel dünyalarının da nasıl sarsılabileceğini gösteriyor.
Şu anki sessizlik, bir zamanlar çocuk kahkahaları ve komşu sohbetleriyle dolu olan bu sokaklarda, şimdi yankılanan yıkımın yankısıdır.
Bu yıkımın ardında kalan insanlar, sadece evlerini değil, umutlarını da kaybettiler. Dünya, bu kalp kırıklığına duyarsız kalmamalı, bu acılı topluma destek olmalı ve yeniden umut yeşertmeli
