Gündem

İletişim Başkanı Altun'dan Batı'ya 15 Temmuz tepkisi

Altun, "Türkiye, bir millet-devlet bütünleşmesiyle darbe girişimine karşı koyarken, birtakım odakların sessizliği ve ikircikli beyanlarıyla da karşı karşıya kaldı." dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında İsveç'in başkenti Stockholm ve Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen '15 Temmuz Türkiye'nin Demokrasi Zaferi Paneli'nin katılımcılarına video mesajla hitap etti.

Milletin evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin, milletin iradesini temsil eden TBMM'nin, boğaz köprülerinin, emniyet ve istihbarat teşkilatlarının kurşun ve bombalarla tahrip edildiği 15 Temmuz 2016 gecesinin bundan tam yedi yıl önce olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:

'15 Temmuz gecesi uğradığı ihanet karşısında bu millet görülmemiş bir seferberlik başlattı. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine yurdun dört bir yanında insanlar sokaklara, caddelere, meydanlara akın ederek bu hayasızca akın karşısında göğsünü siper etti. Milletimiz, Cumhurbaşkanımız liderliğinde 15 Temmuz vesayetçilerini, darbecilerini, işgalcilerini, büyük bir hezimete uğrattı.'

Tarihi direniş gecesinde, ihanet çetesi mensubu hainlere karşı koyarken 252 vatandaşın şehadete yürüdüğünü ifade eden İletişim Başkanı Altun, 'Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyor, gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz.' dedi.

Birtakım odakların sessizliği ve ikircikli beyanları

15 Temmuz gecesi Türkiye'nin bir millet-devlet bütünleşmesiyle darbe girişimine karşı koyarken, birtakım odakların sessizliğiyle ve ikircikli beyanlarıyla da karşı karşıya kalındığını belirten İletişim Başkanı Altun, şunları kaydetti:

'Türk milleti canı, vatanı ve bağımsızlığıyla sınandığı sınavı başarıyla verirken, kendisini Türkiye'nin dost ve müttefiki olarak tanımlayan demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve benzeri pek çok kavramın sahibi olarak kendilerini gören eden nice odaklar o gece ne yazık ki karşı karşıya kaldıkları sınavda kalmışlardır. Darbe girişiminin başarısız olacağı anlaşılana kadar sessiz kalanlardan tutun da günler boyunca sessizliğini bozmayanlara, milleti katleden darbeci terör örgütünü eşit bir taraf gibi kabul edip sözüm ona taraflara itidal çağrısı yapanlara kadar birçok odak, milletimiz cansiperane mücadele ederken, bu hain girişimi kınamayı dahi başaramamıştır.'

İletişim Başkanı Altun, 'Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar, eli kanlı FETÖ'den temizlenmiştir. Devletimiz FETÖ ile mücadeleyi bugün de tüm gücüyle devam ettirmektedir. FETÖ'den arınma sürecinin olumlu etkileri kolluk kuvvetlerinden istihbarata, bürokrasiden terörle mücadeleye her alanda, siyasi iradenin, yani millet iradesinin direktiflerine harfiyen uyan ve sonuç alan bir devlet mekanizması olarak ortaya çıkmıştır.' diye konuştu.

FETÖ'nün yalnızca Türkiye'nin değil, serpilmesine izin veren her devletin, insanlığın düşmanı olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, şöyle konuştu:

'FETÖ küresel bir terör örgütüdür ve diğer tüm terör örgütlerine olduğu gibi bu örgüte karşı da uluslararası iş birliği ve dayanışma temelli bir mücadele ortaya konulmalıdır. Kararlılıkla devam eden mücadelede Türkiye Cumhuriyeti bugün daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür. 14 ve 28 Mayıs'ta iradesini bir kez daha istikrardan, terörle mücadeleden yana yansıtan milletimiz, 7 Şubat'ta, 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da yapılamayanları başka yollarla gerçekleştirme vaatlerini, FETÖ'nün yarım bıraktığını tamamlama planlarını reddetmiştir, yerle yeksan etmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonuna sahip çıkan milletimiz sistem tartışmalarının temelsiz oluşunu da son kez tescil ederek, terör uzantılarına da çok net bir mesaj vermiştir. Terör örgütü FETÖ'ye, örgüt ile yol yürüyenlere, silah zoru da dahil olmak üzere birçok yasadışı ve gayriahlaki yola başvurup da başaramadıklarını başka yollarla tamamlamaya heves edenlere geçit vermedik ve vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nda ülkemiz, son 20 yılda elde ettiği kazanımların üzerine yenilerini ekleyecek, bölgesel ve küresel çerçevede demokrasi ve barışın savunucusu ve koruyucusu olmaya devam edecektir.' (İLKHA)