Filistinli kadın esir Cenin Taha Ömer, El Halil şehrindeki evinde bir grup işgal askeri tarafından düzenlenen baskın sonucu esir alındı. Ömer, elleri kelepçelenip gözleri bağlandıktan sonra yakınlardaki işgale ait bir kampa götürüldü. Burada bir müddet tutulan Ömer, ardından Ofer zindanına nakledildi. Ömer, burada uğradığı zulmü şöyle anlattı: Ofer’e varır varmaz bir asker geldi ve başımı eğmemi emretti, ben de eğdim ama o daha da eğmemi istedi. Ardından başımı vura vura beni merdivenlerin sonuna kadar sürükledi. Ardından biri gelip beni sorguya çekti. Sorgulama bittikten sonra beni Hasharon zindanına naklettiler. Burada siyonist kadın askerler, benim ve bir grup kadın esirin elbiselerini çıkartıp bizi aradılar. Daha sonra hiçbir gerekçe olmaksızın vücudumuzun her yerine sert bir cisimle şiddetli bir şekilde vurmaya başladılar ve hemen ardından Damun zindanına nakledildik.
Kuruma göre işgal, Cenin adlı kadın esere keyfi bir kararla 4 aylık “idari hapis” verdi. Damun zindanındaki kadın esirlerin sayısının 76’ya yükseldiğini bildiren kurum, bunların 43’ünün Gazze’den, 18’inin Batı Şeria’dan ve geri kalanının da Kudüs ve işgal altındaki iç bölgelerden olduğuna kaydetti. Kadın esirlerin bulunduğu hücrelerin hemen hemen her gün işgal yönetimi tarafından basıldığını aktaran kurum, kadınların en temel yaşam malzemelerine dahi el konulduğunu, bu nedenle kadın esirlerin çok zor koşullar altında yaşadığını ifade etti. Kadın esirlere, soğuk havaya rağmen ince elbiselerin verildiğini aktaran kurum, tüm kadın esirlerin içme suyundaki klor seviyesi nedeniyle karın ve böbrek ağrıları çektiğini ve onlara kötü yemek verildiğini vurguladı.