Şanlıurfa'nın değerli isimlerinden ve "Kudüs Şairi" olarak anılan Mehmet Akif İnan, Harran Kapı Mezarlığı'nda düzenlenen anma programıyla sevenleri tarafından bir kez daha anıldı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Araştırmacı-Yazar Emin Özaslan, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Faruk Bayuk ve merhumun yakınları, arkadaşları, sendika üyeleri ile sevenleri, katılımlarıyla programı zenginleştirdi.
Anma programında, Mehmet Akif İnan'ın kişiliği, sanatı ve özellikle Kudüs sevdası üzerine yapılan konuşmaların yanı sıra, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dualarla anlam kazandırıldı. İnan'ın edebi mirası ve kariyeri, katılımcılar tarafından büyük bir saygıyla anıldı.
Mehmet Akif İnan, 12 Temmuz 1940 tarihinde Şanlıurfa'da doğdu. Edebiyat dünyasına olan tutkusu genç yaşlarda belirmiş ve kısa sürede tanınmış bir isim haline gelmiştir. Hayatı boyunca eğitim, edebiyat ve kültür alanlarında pek çok önemli görevde bulunan İnan, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak anılmaktadır.
İlkokulu tamamladıktan sonra Maraş Lisesi'ne sürgün gönderilen İnan, bu dönemde bir grup arkadaşıyla birlikte Derya Gazetesi'ni çıkardı. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde başladığı üniversite eğitimine ara vermişse de, sonrasında tekrar dönerek 1972 yılında mezun olmuştur.
İnan, edebiyat alanındaki ilk eseri olan "Edebiyat ve Medeniyet Üzerine"yi 1972 yılında yayımlamıştır. Ardından 1974 yılında Hicret adlı ilk şiir kitabını çıkaran şair, daha sonraki yıllarda "Din ve Uygarlık" ve "Tenha Sözler" gibi deneme kitapları ile edebiyat dünyasına katkı sağlamıştır.
Mehmet Akif İnan, aynı zamanda eğitim alanında da önemli bir rol üstlenmiş, Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğretmenlik yapmış ve Türkçe Edebiyat öğretmenliği görevinde bulunmuştur. 1993-2000 yılları arasında Eğitim-Bir'i kurarak başkanlığını üstlenmiş, aynı dönemde Memur-Sen Konfederasyonu'nun başkanlığını yapmıştır.
1999 yılında sağlık sorunları baş gösteren Mehmet Akif İnan, hastalığının teşhisi sonrasında Urfa'ya dönerek 6 Ocak 2000 tarihinde vefat etmiştir. Mirası, Türk edebiyatında ve eğitim alanında bıraktığı izlerle hala yaşamaktadır.