Güncel

Milli Görüş’le Geçen Bir Hayat: Necmettin Erbakan

Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve Türkiye siyasetinin "Erbakan Hoca"sı merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın vefatının üzerinden 14 yıl geçti.

Abone Ol

Haber Merkezi- Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop’ta dünyaya gelmiştir. Babasının ağır ceza reisi olması nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçmiş, ilkokul eğitimini Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başlamış, Trabzon'da tamamlamıştır. İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirerek, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) girmiş, burada Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü'nde eğitim alarak 1948’de mezun olmuştur. Erbakan, İTÜ’den sonra Almanya’da Aachen Teknik Üniversitesi'ne araştırma yapmak üzere gönderilmiş, burada Almanya’nın en büyük motor fabrikasında başmühendis olarak görev yapmıştır.

Erbakan, Almanya'da geçirdiği süre zarfında motorlar üzerine önemli araştırmalar yapmış, geliştirdiği teorilerle Alman Ekonomi Bakanlığının dikkatini çekmiştir. Ayrıca, Türkiye'de yerli motor üretimi için çalışmalar başlatmış ve 1956 yılında Gümüş Motor Fabrikası'nı kurarak, Türkiye'nin ilk yerli motorunun üretimini sağlamıştır. Bu fabrika zamanla "Pancar Motor" adıyla anılmaya başlanmıştır.

1966 yılında Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı’na getirilmiş, burada Anadolu sermayesini desteklemeye yönelik önemli çalışmalar yapmıştır. Ancak, siyasi yolculuğuna, Odalar Birliği Başkanlığı'ndan Ankara Valiliği’nin emriyle uzaklaştırılmasının ardından başlamıştır. 12 Ekim 1969 seçimlerinde, Adalet Partisi'ne (AP) katılmak istemiş, kabul edilmeyince Konya’dan bağımsız milletvekili olarak seçilmiştir. Bu dönemde, "Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar" şeklindeki ünlü sözünü söylemiştir.

Erbakan, 26 Ocak 1970’te Milli Nizam Partisi'ni kurarak, Batıcılık ve kapitalizme karşı siyaset yapmaya başlamıştır. Bu dönemde, Filistin davasına ve siyonizme karşı duruşuyla tanınmış, "önce ahlak ve maneviyat" ilkesini partiye benimsetmiştir. Ancak, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Milli Nizam Partisi, "laikliğe aykırı çalışmalar yürütme" gerekçesiyle kapatılmıştır.

Partisinin kapatılmasının ardından, 11 Ekim 1972'de Milli Selamet Partisi’ni (MSP) kurmuş ve bu parti 1973 seçimlerinde büyük bir başarı elde ederek 48 milletvekili ve 3 senatörlük kazanmıştır. Erbakan, bu hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev yapmıştır. 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’na güçlü bir şekilde destek vermiş, bu dönemde "Mücahit Erbakan" olarak anılmaya başlanmıştır.

1980 askeri darbesiyle MSP kapatılmış ve Erbakan uzun süre gözaltına alınarak cezaevine girmiştir. Cezaevinden çıktıktan sonra, 1983'te Refah Partisi’ni kurmuş ve 1987 yılında partisinin genel başkanı olmuştur. Refah Partisi, 1994 yerel seçimlerinde büyük başarı göstererek İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok büyükşehir belediyesini kazanmıştır.

1995 seçimlerinde Refah Partisi yüzde 21,7 oy oranıyla birinci parti olmuş, Erbakan 54. Hükümet’i kurarak Başbakanlık görevine getirilmiştir. Bu dönemde, gelişmekte olan Müslüman ülkeleri bir araya getirmeyi amaçlayan D-8'i kurarak, dünya çapında önemli bir siyasi hareket başlatmıştır. Ancak, 28 Şubat 1997'deki postmodern darbe süreci, hükümetin düşürülmesine yol açmıştır. Erbakan, 30 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sunmuştur.

Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi, 1998 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış, Erbakan’a 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmiştir. Bunun ardından, Fazilet Partisi 1997'de kurulmuş ve Erbakan’ın partisi kapandıktan sonra, 2003 yılında Saadet Partisi'nin genel başkanlığına getirilmiştir. Ancak, 2004 yılında, kendisine verilen hapis cezası nedeniyle Saadet Partisi’ndeki görevinden ayrılmak zorunda kalmıştır.

Erbakan, son yıllarını sağlık sorunlarıyla geçirmiştir ve 27 Şubat 2011'de solunum yetmezliği, kalp ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Cenazesi, vasiyeti üzerine İstanbul Fatih Camii’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir.

Necmettin Erbakan, Türk siyasetinin en önemli figürlerinden biri olarak, Milli Görüş hareketinin lideri ve Türk halkının büyük bir kesimi tarafından "Erbakan Hoca" olarak tanınmış ve sevilen bir lider olmuştur. Siyasi kariyerinde, Türkiye'nin milli ve manevi değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmış, ülkenin kalkınması ve dünya Müslümanlarıyla birleşmesi için çaba göstermiştir.