Piyango, kumarın bir türü olarak değerlendirildiği için piyango bileti almak ve oynamak dinen kesinlikle haramdır. Bu yolla elde edilen kazanç da haram olarak nitelendirilir.
Cahiliye döneminde, piyango kumarına benzer bir uygulama bulunuyordu. Oyun şu şekilde işliyordu: Oyuncuların on bir okları vardı ve bu oklar üzerinde farklı işaretler bulunuyordu:
- Fesben üzerine bir işaret,
- Tev'em üzerine iki işaret,
- Rakib üzerine üç işaret,
- Hils üzerine dört işaret,
- Nafis üzerine beş işaret,
- Müsbil üzerine altı işaret,
- Mu'alla üzerine yedi işaret.
Her bir işaret, bir paya karşılık geliyordu. Diğer dört ok ise musaddar, muzaaf, menih ve sefih olarak adlandırılırdı ve üzerlerinde işaret bulunmuyordu. Oyuncular bu okları boş bir torbaya koyar, karıştırır ve ardından ikisi çekilirdi. Çekilen okların üzerindeki işarete göre oyuncular pay alırdı. Eğer işaretli ok çıkmazsa, oyuncu oynadığı miktarı kaybederdi.
Din İşleri Yüksek Kurulu, Milli Piyango'nun haram olduğuna dair bir fetva yayımladı. Açıklamada, kazananın bir tarafın kaybıyla elde ettiği şans oyunlarının kumar olarak değerlendirilip haram kılındığı belirtildi. Çünkü bu tür oyunlarda bir taraf kaybederken diğer taraf haksız kazanç elde etmektedir. Piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi şans esasına dayalı oyunlar kumar kapsamında değerlendirilerek haram olarak nitelendirildi. Kuruluşlar tarafından elde edilen gelirlerin, onları meşru kılmadığı ve haramlık hükmünü değiştirmediği vurgulandı.
Ayrıca, Diyanet'in şans oyunlarının devlete getirdiği gelir konusundaki değerlendirmesine göre, bu gelirlerin bazı kuruluşlar veya hayır kurumlarına aktarılması, onları meşru hale getirmez. Hz. Peygamber'in haram kazançların yardım veya sadaka olarak kullanılmasının mümkün olmadığı yönündeki sözlerine de atıfta bulunuldu.