Faydalı Bilgiler

Peygamber Efendimize Yapılan Büyü Nasıl Bozuldu?

Peygamber Efendimize Yapılan Büyünün Bozulması: Allah'ın Müdahalesi: Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'e karşı yapılan büyü, Yahudi Lebid bin A’sam'ın sihirbazlık maharetleriyle gerçekleştirildi.

Abone Ol

Lebid, Müslüman olduklarını söyleyip aslında münafıklık yapan Yahudi ileri gelenlerin anlaşmalı sihirbazıydı. "Muhammed, erkeklerimizi ve kadınlarımızı sihirledi, biz ona karşı çaresiz kaldık" diyerek, Lebid'i görevlendirdiler ve üç dinar altın verdiler.

Peygamberimize Yapılan Büyü: Nasıl Yapıldı?

Lebid, Peygamber Efendimiz'in saçlarından birkaç tel elde etti ve bunları düğümler atarak sihirledi. Sihirli saçları, kurumuş çiçek kapcığı içine yerleştirdi ve bu kötü niyetli sihiri, bir kuyunun altındaki taşın altına gizledi.

Allah'ın Rehberliğiyle Sihir Nasıl Bozuldu?

Allah Teala, bu kötü niyetli sihiri ortaya çıkarmak için Resûlullah'a rehberlik etti. Peygamber Efendimiz, Hz. Ali ve Ammar'ı Zervan kuyusuna gönderdi. Kuyunun suyu kırmızıya dönüşmüş, etrafındaki hurma ağaçları da tuhaf bir şekilde değişmişti. Hz. Ali ve Ammar, kuyunun suyunu çekip taşı kaldırarak sihri buldular.

Büyünün Bozulması ve Duâ: Rabbimizin Rahmeti

Cebrâîl -aleyhisselâm- Felak ve Nâs sûrelerini getirdi ve her okunan âyetle bir düğüm çözüldü. Son düğüm çözüldüğünde, Peygamber Efendimiz özgürlüğüne kavuştu, hastalığı sona erdi. Rabbimizin rahmetiyle, Zervan kuyusu kapatıldı, Lebid'in suçu açığa çıktı ancak hiç kimseyi öldürtmedi.

Büyü ve İslam: Peygamberimizin Öğretileri

Peygamber Efendimiz, İslam'ın temel öğretilerinden biri olarak büyüden kaçınılması gerektiğini vurgulamıştır. Sihir yapmak, şirke düşmeye sebep olur. Aynı zamanda, çalıntı malı bulan kişiye fal baktırmak ve bu bilgiyi onaylamak, namazın kırk gün boyunca kabul edilmemesine sebep olur.

Büyü ve Sihirle İlgili Ayet ve Hadislerin Anlamı:

BÜYÜ VE SİHİR İLE İLGİLİ AYETLER:

"وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَٰكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَا إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلَا تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِ بَيْنَ الْمَرْءِ وَزَوْجِهِ وَمَا هُم بِضَارِّينَ بِهِ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُوا لَمَنِ اشْتَرَاهُ مَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا بِهِ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ"
(Bakara Suresi, 102)

Tefsiri: Ayet, Hz. Süleyman'ın kâfir olmadığını, ancak şeytanların küfre sürüklendiğini belirtir. Şeytanlar, insanlara sihir öğretiyor ve Babil'de Hârut ile Mârut adlı iki meleğe indirilen ilmi kullanarak insanlar arasını açmaya çalışıyorlardı. Melekler, sadece imtihan için gönderildiklerini belirterek sihir öğretmiyorlardı. Ancak insanlar, bu ilmi kötü niyetle kullanarak zarar verdiler. Ayet, sihirin kötü ve haram bir eylem olduğunu vurgular.

BÜYÜ VE SİHİR İLE İLGİLİ HADİSLER:

Hazreti Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"إِيَّاكُمْ وَالسِّحْرَ وَالنَّمِيمَةَ وَالشِّرْكَ، فَإِنَّهُ أَشَدُّ مَا يَكُونُ"
(Buhârî, Vasâyâ 23; Tıb 48; Hudûd 44; Müslim, Îmân 145)

Hadisin Anlamı: "Sihirden, dedikodudan ve şirkten sakının, çünkü bunlar insanı helake sürükleyen en kötü şeylerden biridir."

Hazreti Peygamber (s.a.v) aynı zamanda şöyle buyurmuştur:

"الْعُيُونُ حَقٌّ وَإِنَّ السِّحْرَ حَقٌّ وَإِنَّ الطَّيْرَةَ حَقٌّ وَإِنَّ الرَّمْلَ حَقٌّ وَإِنَّ السَّاعِيَةَ حَقٌّ"
(Ebû Dâvûd, Edeb 56; Tirmizî, Birr 79)

Hadisin Anlamı: "Gözdeki etkiler gerçektir, sihir gerçektir, kuş falı gerçektir, kum falı gerçektir ve yıldızlara bakarak kehanet yapanlar gerçektir."

Büyü ve Sihirle İlgili Genel Anlam:

İslam'da büyü ve sihir yapmanın yasak olduğu açıkça belirtilmiştir. Sihir, insanları aldatma, zarar verme ve Allah'ın sınırlarını aşma amacını taşıyan bir eylem olarak görülür. Bu, insanları kötü niyetle etkileme ve kendi çıkarları için kullanma anlamına gelir. Hadislerde bu konuda yapılan uyarılar, Müslümanları bu tür pratiklerden uzak durmaya teşvik etmektedir.

Özellikle sihirin yanı sıra göz değmesi, nazar, falcılık gibi uygulamalara da karşı çıkılmış ve Müslümanlar bu tür şeylerden kaçınmaya teşvik edilmiştir. İslam, insanların güvenliklerini ve iyi niyetlerini korumak adına bu tür pratiklere karşı bir duruş sergiler.

Ayrıca, büyü ve sihirin yanı sıra hadislerde belirtilen diğer büyük günahlar da Müslümanların kaçınması gereken eylemlerdir. Çünkü bu günahlar, kişinin imanını zayıflatabilir ve Allah'ın hoşnutluğundan uzaklaşmasına sebep olabilir.