Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde beklenen 7 ve üzeri büyüklüğündeki olası Marmara depremiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Eyidoğan, böyle bir depremin sadece İstanbul’u değil, çevresindeki 11 ili de etkileyebileceğine dikkat çekti. Bu büyüklükteki bir depremin, bölgedeki 30 milyonluk nüfusu ve Türkiye ekonomisinin yüzde 50’sini tehdit ettiğini belirten Eyidoğan, "Biz genellikle depremi İstanbul’a özgü bir risk olarak algılıyoruz ancak bu, aslında bir Marmara depremi olarak değerlendirilmelidir" dedi.
Edirne’de düzenlenen "Edirne Afetlere Hazırlık Çalıştayı"nda konuşan Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Denizi’nde 7 ve üzeri büyüklüğünde bir depremin ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı. Eyidoğan, "İstanbul’a özel bir deprem gibi düşünülmemeli. Bu, bir Marmara depremi olarak ele alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
'Deprem, Beka Sorunu Oluşturabilir'
Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7 ve daha büyük bir depremin her an meydana gelebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Eyidoğan, bu depremin yalnızca İstanbul’u değil, Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale gibi Marmara kıyısındaki illeri de etkileyebileceğini belirtti.
Marmara Bölgesi’nde yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığını hatırlatan Eyidoğan, "Bölgedeki nüfusun büyük bir kısmı İstanbul’da yaşıyor. Marmara Bölgesi, ülkenin gayrisafi milli hasılasının yüzde 50’sini oluşturuyor. Böyle bir deprem, sadece bölgeyi değil, ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkileyebilir ve bu durum, bir beka sorunu haline gelebilir" dedi.
'Marmara İçin Büyük Bir Deprem Beklentisi Var'
Marmara Bölgesi’nin 2 bin yıllık kaydedilmiş deprem geçmişine sahip olduğunu söyleyen Eyidoğan, afet risklerinin azaltılması için toplumsal farkındalığın arttırılması gerektiğini vurguladı. Eyidoğan, şunları söyledi:
"6 Şubat 2023’teki deprem, aslında bölgesel bir depremdi ve 7.8 ile 7.5 büyüklüğünde iki büyük sarsıntı yaşandı. Marmara Bölgesi için de yıllardır 7 ve daha büyük bir deprem beklentisi devam ediyor. Biz bilim insanları olarak bu konuda çalışmalar yapıyoruz ve bu riski göz önünde bulunduruyoruz. Ancak depremin zamanı, yeri ve büyüklüğü kesin olarak tahmin edilemez. Ama şunu söyleyebilirim ki, ciddi bir tehlike mevcut."
Prof. Dr. Eyidoğan, bu tür büyük afetlerin öncesinde tüm belediyelerin ve kamu kurumlarının ortaklaşa çalışarak riski en aza indirmek için gerekli önlemleri alması gerektiğinin altını çizdi. Eyidoğan, "Tüm bu illerin belediyeleri, mülki amirleri ve Marmara Belediyeler Birliği gibi kuruluşlar, üniversitelerle birlikte afet risklerini azaltma konusunda ortak çalışmalar yapmalı. Farkındalık, bu sürecin en önemli aşamasıdır" dedi.