Malatya İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla sonbaharda kayısı ağaçlarında çıkan hastalıklarla ilgili üreticileri önemli uyarılarda bulundu.
Akar, 'Sayın kayısı üreticileri; ilimiz için çok önemli olan kayısı ağaçlarında her yıl görülen hastalıklarla bilinçli bir mücadele etmek başta gelen göreviniz ve menfaatiniz icabıdır. Sonbaharda Yaprak delen (Çil), Bakteriyel Kanser ve Zamklanma Hastalığına karşı koruyucu olarak mücadele yapılmalıdır.' dedi.
'Bu hastalıktan dolayı yüzde 20-60 verim kaybı olmaktadır'
Yaprak delen (Çil) hastalığına değinen Akar, 'Yaprak, meyve ve genç dallarda zarar yapar. Yaprak üzerinde yağ lekesi şeklinde başlar. Zamanla kenarları kırmızımtırak orta kısımları ise koyu kahverengine dönüşür. Bu lekeli kısımlar dökülür, yaprak saçma ile delinmiş gibi bir hal alır. Meyve üzerinde de aynı şekilde lekeler oluşur. Hastalıktan zarar görmüş tomurcuklar ölür fakat dokununca dökülmezler. Bu hastalıktan zarar görmüş sürgünler üzerinde yuvarlak kahverengi kırmızı renkte lekeler oluşur. Genç sürgünlerde oluşan lekeler kısa sürede zamk çıkararak kanser yaralarına dönüşür. Bu hastalıktan dolayı yüzde 20-60 verim kaybı olmaktadır.' dedi.
Bakteriyel kanser ve zamklanmanın oluşumunu aktaran Akar, 'Yapraktaki lekeler küçük, yuvarlak ve şekilsizdir. Başlangıçta soluk yeşil yağ lekesi görünüşte sonra rengi açık kahve veya kirli beyaza dönüşmektedir. Zamanla lekeli kısımlar dökülür. Yapraklar delikli bir görünüm alır. Sürgünde oluşan lekeler kaldırılınca altındaki odun dokusunun ölmüş olduğu görülür. Mayıs-Haziran aylarında uçtan geriye doğru ölüm başlar. 2-3 yıl içinde ağaçlar çalılaşıp verimde düşüş olur.' şeklinde belirtti.
Bu hastalıklara karşı mücadelenin kültürel önlemler ve kimyasal mücadele şeklinde yapıldığını anımsatan Akar, şöyle devam etti:
1-Kültürel Önlemler; Hasattan sonra hastalıklı tomurcukları bulunduran ve kanser yaraları bulunan dallar bulaşık kısmın alt tarafında sağlıklı bir dal üzerinden kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Budamada kullanılan aletler her seferinde yüzde 10'luk sodyum hipoklorite (çamaşır suyu) daldırılarak dezenfekte edilmelidir.
2-Kimyasal Mücadele; Sonbaharda yaprakların yüzde 75'i döküldüğünde ilaçlı mücadele yapılır. Sürgün ve Dal yanıklığı ile bulaşık bahçelerde mutlaka yüzde 3'lük Bordo Bulamacı kullanılmalıdır. Sadece Yaprak delen (Çil) hastalığı ile bulaşık bahçelerde ise Bakırlı Preparatlardan birisi veya Bordo Bulamacı ile ilaçlama yapılmalıdır.
Malatya İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar
Yüzde 3'lük Bordo Bulamacının Hazırlanması ile ilgili bilgiler veren Akar, şunları kaydetti:
'100 Litre ve 50 Litrelik (madeni olmayan) iki kaba ihtiyaç vardır. Küçük bir kapta 1,5 kilogram sönmemiş kireç az su ile söndürülür. 100 litrelik kabın içerisine süzülerek konur ve su ile 50 litreye tamamlanır. Kirecin içerisinden çıkan taş miktarı kadar kireç söndürülüp 100 litrelik kap içerisindeki kireçli suya ilave edilir. 50 litrelik plastik kap içerisine 3 kilogram Göztaşı konarak eritilir. Göztaşılı su 100 litrelik kaptaki kireçli su üzerine yavaş yavaş dökülerek tahta sopa ile karıştırılır. Böylece 100 litrelik (yüzde 3'lük) Bordo Bulamacı hazırlanmış olur. Şayet sönmüş kireç kullanılacaksa göztaşı ile aynı miktar yani 3 kilogram kullanılmalıdır. Kullanılacak alet 1 tonluk ise 30 kilogram Göztaşı ve 15 kilogram sönmemiş kireç veya 30 kilogram sönmüş kireç kullanılmalıdır. Hazırlanan Bordo Bulamacı süt mavisi bir renkte olmalıdır. Arzu edilen kalitede olup olmadığı kırmızı turnusol kağıdı veya passız çivi 4-5 dakika Bordo Bulamacı içinde tutularak anlaşılır. Kırmızı turnusol kağıdı mavi renge dönerse veya çivi olduğu gibi çıkarsa Bordo Bulamacı iyi bir şekilde hazırlanmış demektir. Çivi kızıl renk alırsa bir miktar daha kireç söndürülerek ilave edilmelidir. Hazırlanmış fakat çeşitli sebeplerden kullanılmayan Bordo Bulamacının 10-15 gün muhafaza etmek için 100 litre Bordo bulamacına 200 gram şeker veya 1 litre yağı alınmış süt katılmalıdır. İlaçlamalarda yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalı bütün dallar ıslanacak şekilde ilaçlama yapılmalıdır. Rüzgarlı hava varsa, rüzgarı arkamıza almamız gerekir.'
'Sonbahar ve ilkbaharda bordo bulamacı kullanılmadan fungal ve bakteriyel hastalıklarla mücadelede tam başarıya ulaşmak mümkün değildir'
Bordo bulamacının, patojenlere karşı esas toksik madde olan bakır iyonlarını içeren ve asit karakterli bakırın ph'sını nötürleştirerek, fitotoksik etkiyi gidermek amacıyla kireç katılarak kullanılan ve kolay hazırlanabilen koruyucu bir ilaç olduğuna vurgu yapan Akar, 'Yani göztaşı (bakır sülfat yüzde 98) ve kireç kullanarak hazırlanan bir karışımdır. Bordo bulamacı çok sayıda fungal ve bakteriyel hastalığa karşı kullanılan bir tarım ilacıdır. Özellikle sonbaharda hasattan sonra ve ilkbaharda çiçek gözleri uyanmadan önce kayısı ve diğer sert çekirdekli meyve ağaçlarında bordo bulamacı uygulandığında, ertesi yıl olabilecek potansiyel hastalıklara karşı etkili ve ekonomik bir mücadele yapılmış olunur. Sonbahar ve ilkbaharda bordo bulamacı kullanılmadan fungal ve bakteriyel hastalıklarla mücadelede tam başarıya ulaşmak mümkün değildir. Bordo bulamacı kullanıma hazır halde bayilerinde bulunabileceği gibi, göztaşı (bakır sülfat) ve kireç ile hazırlanıp kullanılması da mümkündür. Ancak hazır bordo bulamacı kullanılması halinde kullanma dozunun önceden iyi bilinmesi gerekir. Üreticilerimiz, bahçelerinde önceki yıllarda aşırı dal kurumaları, kanserli yaralar ve aşırı zamk akıntısı varsa 2-3 yılda bir kesinlikle yüzde 3'lük bordo bulamacı kullanması gerekir.' tavsiyesinde bulundu. (İLKHA)