Güncel

Toplumsal Cinsiyet Mi Cinsiyetsiz Toplum Mu?

SDAM | STRATEJİ DÜŞÜNCE VE ANALİZ MERKEZİ'nin araştırmasına göre, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı son yıllarda kadınlar ve kadın haklarıyla ilgili yapılan tartışmalarda en çok kullanılan kavramlardan biri haline gelmiştir.

Abone Ol

Bazı feminist grupların ajitasyon kampanyalarıyla birlikte, toplumsal cinsiyet kavramı hayatın birçok alanında ön plana çıkmıştır. Bu kavram, eğitimden hukuka, siyasetten kültür ve sanat faaliyetlerine kadar geniş bir alanda kadınların karşılaştığı sorunların temel nedeni olarak gösterilmiştir. İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasıyla birlikte, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı uluslararası hukuki bir nitelik kazanmıştır.

Toplumsal cinsiyet kavramı başlangıçta, kadınların toplumda daha eşit ve özgür bireyler olarak var olma çabalarının bir yansıması olarak ifade edilmiştir. Kadınların güçlü bireyler olarak toplumda yer edinebilmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Bu amaçlara ulaşmanın yolunun ise kadınlar ile erkekler arasındaki güç dengesinin yeniden düzenlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması olduğu savunulmuştur. Ancak zamanla toplumsal cinsiyet kavramıyla ilgili şüpheler artmış ve daha ihtiyatlı bir yaklaşım çağrıları yapılmıştır. Bu kavramın destekçileri ve karşıtları arasında ülkeler düzeyinde toplantılar ve etkinlikler düzenlenmiştir.

Bu analizde toplumsal cinsiyet kavramı detaylı bir şekilde tartışılacak ve bu kavramın ısrarlı bir şekilde kullanılmasının amaçlarının ne olduğu incelenecektir. Ayrıca, toplumsal cinsiyetin gizli bir yönü olarak nitelendirilen cinsel sapkınlık tehlikesi ele alınacaktır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadınlar ve kadın haklarına katkısına değinilecek, İslam dünyasındaki kadınların yaşadığı sorunlar, İslam'ın kadın konusundaki fıtrat yaklaşımı ve toplumsal cinsiyet eşitliği mukayeseli olarak tartışılacaktır.

Analizin tamamına PDF formatında aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

Çalışmanın PDF'si