Görsel Haber - Özellikle Türkiye Futbol Federasyonu'nun skandal sponsorluk ilişkisi üzerinden devletin Gazze politikasını sorgulayan Er, boykot çağrılarına rağmen siyonist destekçi firmalarla ticari ve diplomatik bağların sürdüğüne dikkat çekiyor.

Gazze'de süregelen soykırım karşısında Türkiye'deki geniş halk kesimlerinin duyarlılık göstermesine rağmen devlet kurumlarının yetersiz duruşunu eleştiren Zülküf Er, özellikle Türkiye Futbol Federasyonu'nun sponsorluk ilişkisiyle ilgili yaşanan skandalı gündeme taşıyor. Siyonist destekçi bir firmayla yapılan anlaşma üzerinden devletin Gazze politikasını eleştiren yazar, devletin boykot çağrılarına nasıl bir yanıt verdiğini sorguladı.

"Katil destekçisi" olarak nitelendirdiği bir fast-food zincirinin Türkiye Futbol Federasyonu'nun resmi sponsorlarından biri olması üzerinden, devletin Gazze'deki soykırım karşısındaki duruşunu sert bir dille eleştiren Er, bu firmayla yapılan ortak basın toplantılarından, maçlarda sergilenen reklamlara kadar bir dizi örnekle devlet kurumlarının Gazze'ye duyarsızlığını vurguluyor. Zülküf Er, devletin bu tutumuyla siyasi ikballerini geçmişteki Filistin duyarlılığına borçlu olan bir partinin çelişkili durumuna dikkat çekiyor ve Türkiye'nin Gazze konusundaki ulusal ve kurumsal tutarsızlığını gündeme getiriyor.

Türkiye ne kadar Gazze’nin yanında?
Soykırım başladığından beri Türkiye’de yaşayan insanların büyük çoğunluğu Gazze’nin yanında saf tutarak gerekli duyarlılığı gösterdi.

Ama Devlet kurumlarının birçoğu bu konuda sınıfta kaldı doğrusu. En son Türkiye Futbol Federasyonu tarafından sahnelenen skandal, Devlet Kurumlarının olaya bakış açısını anlatır nitelikteydi.

Doğru Haber Yazarı Esma Akbalık: İyilik ve Adalet İçin Var Olanlara Selam! Doğru Haber Yazarı Esma Akbalık: İyilik ve Adalet İçin Var Olanlara Selam!

Malumunuz ABD emperyalizminin ticari iki simgesinden biri olan bir yemek zinciri katil sürüsünün askerlerini beslemeyi kendine görev olarak addediyor.

İşte bu katil destekçisi yemek zinciri, Türkiye’de Futbol Federasyonu aracılığıyla Futbol Milli Takımı’nın sponsorlarından biri.

TFF yaptığı her organizasyonda, toplantısında bu katil doyuran firmanın logosunu adeta bayrak gibi arkasında kocaman bir şekilde sergiliyor.

TFF başkanı ve ekibi ile o firmanın yetkilileri ortak basın toplantısı düzenliyorlar. Antrenman sahalarında, maçlarda halen o firmanın reklamını yapmaya devam ediyorlar.

TFF’nin internet sitesinde o ve benzeri katil destekçisi firmalar bugün bile sponsor olarak yansıtılıyor.

Çok açık bir şekilde TFF, Gazze konusunda duyarlılık gösteren milyonlarca vatandaşla alay ederek İsrail’i kutsamış oluyor.

TFF adeta toplumda oluşan boykot mekanizmasının tekerine çomak sokarak, bu firmaya can suyu olup ona meşruiyet addediyor.

Bu utançtır, zillettir, zulümdür. Bu durumda TFF en azından Antalyaspor’da oynayan İsrailli futbolcu kadar tepki görmeli ve bedel ödemelidir. Ama TFF başkanı koltuğunda oturmaya devam ediyor.

Ülkenin her yanında gösteriler düzenlenip Gazze için bu ve benzeri firmaların boykot edilmesi yönünde çağrılar yapılırken devletin bir kuruluşunun boykot kırıcılığı yapması elbette siyasi iktidarı da vebal altına sokmaktadır.

Bugünkü siyasi ikballerini geçmişteki Filistin duyarlılığına borçlu olan bir partinin iktidarında yaşanan bu tutarsızlık tarihi bir çelişkidir.

Devlet’in, siyasi muktedirlerin Gazze konusunda halktan bu kadar uzak olmaları anlaşılır bir durum değildir.

Onca katliama, bu firmanın katilleri doyurduğunun bilinmesine, ilan edilmiş boykot listelerinde baş sırada olmasına rağmen bu firmanın, adı ‘Milli’ olan futbol takımına sponsorluğa devam etmesi, Siyonist rejime, eline sağlık, demektir.

Bu firma ‘Milli Takımlar lezzet sponsoru’ olarak lanse ediliyor. Emin olun ki; bu ve benzeri firmalar lezzet değil ancak zehir ve zillet sunabilirler. O firmadan gelen her hamburgerin içerisinde Gazzeli bebeklerin kanı vardır.

Halkın boykot ederek büyük oranda maddi zarara uğrattığı bu ve benzeri firmalar, yaptıkları sponsorluk anlaşmalarını reklamlarında kullanarak boykotun etkisini kırmaya çalışıyorlar.

Türkiye, Gazze konusunda kurumsal olarak sınıfta kalmanın, imtihanı yitirmenin eşiğinde şu anda. Çünkü ne siyonist devletle ne de ona destek veren firmalarla ticari ve diplomatik ilişkiler bir türlü kesilmiyor.

Ticari gemiler mal taşıyıp duruyorlar, resmî kurumlar katliam destekçisi firmaları meşrulaştırmaya devam ediyorlar.

Onca çağrıya, protestoya rağmen devlet kurumlarının katilleri besleyenleri beslemesi, onlarla içli dışlı olması katliamdan pay sahibi olmaktır.

Hani derler ya; bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, diye. İşte durum Türkiye’de tam da böyle…

Editör: Ömer Faruk