Dünya Bankası, Türkiye'ye 18 milyar dolarlık ek finansman sağlama kararı aldı ve böylece Türkiye'ye aktarılan kaynak 17 milyar dolardan 35 milyar dolara yükseltildi. Ancak bu kredi için bir dizi şart öne sürüldü.
Dünya Bankası'nın öne sürdüğü şartlardan biri dikkat çekici: LGBT dayatması. Batı'nın sık sık kültürel anlamda Türkiye'ye dayattığı LGBT, bu sefer de Dünya Bankası'nın öne sürdüğü şartlar arasında yer aldı. Dünya Bankası'nın "Ülke İşbirliği Çerçevesi" metninde, "kırılgan gruplar" olarak adlandırılan LGBT bireylerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi talep ediliyor.
Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe sokulması da bir başka dayatma. Dünya Bankası, bunun yanında daha önce Türkiye kamuoyunda tartışma yaratan karbon vergisi gibi şartları da "iklim değişikliğine karşı alınacak önlemler" başlığı altında şart olarak öne sürüyor.
Dünya Bankası, Türkiye’den gıda güvencesi ve iklime uygun tarımın teşvik edilmesini de istiyor. Yani hibrit gıda, endüstriyel tarım, yapay (sahte) et ve gıdanın yaygınlaşması da talep ediliyor.
Son olarak, Türkiye'nin yeniden Neoliberal küresel ekonomik sistem içerisine entegre olması da isteniyor. 1980'lerde Türkiye'ye dayatılan Neoliberal ekonomik değerler, yeniden Türkiye'nin önüne şart olarak sürülüyor.
Ajanslar