Güncel

Uyuşturucu Salgını: Toplumun Acil Çağrısı

Bursa Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Suat Kızılhan, ülkemizin uyuşturucu sorunuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Madde bağımlılığının artışının sebeplerini ve ailelerin üzerine düşen rolü vurgulayarak, toplumun bu acil çağrısına dikkat çekiyor.

Abone Ol

Son yıllarda, özellikle çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan madde bağımlılığı, toplumun büyük bir kesimini endişelendiriyor. Uyuşturucu satıcıları, özellikle manevi boşluğun içinde sıkışmış gençleri hedef alarak bu tabloyu daha da korkunç hale getiriyor. Uzmanlara göre, madde bağımlılığı her geçen yıl ciddi bir artış gösteriyor.

Bursa Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Suat Kızılhan, Türkiye'de uyuşturucu sorununun artmasında arz talep dengesinin önemli bir faktör olduğunu belirtiyor. Kızılhan, ülkemizdeki kimyasal uyuşturucuların çeşitlenmesinin, üretiminin Türkiye'de de yaygınlaşmasına neden olduğunu ifade ediyor. Bu durumun, uyuşturucu kullanımını ve bağımlılığını hızla artırdığını vurguluyor.

"Torbacı ve kullanıcı" olarak adlandırılan kişilerin genellikle kız çocukları ve kadınlar olduğuna dikkat çeken Kızılhan, bu grupların bağımlılığın daha da yaygınlaşmasına katkı sağladığını belirtiyor. Arz talep dengesinin aşırı derecede fazla olmasının, uyuşturucu tacirlerinin her türlü yolu deneyerek insanları hızlı bir şekilde bağımlı hale getirmelerine olanak tanıdığını ifade ediyor.

Kızılhan, ailelerin bu soruna karşı duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayarak, aile içindeki iletişimsizlik, düzensizlik ve takipsizliğin bağımlılık sorunlarını artırdığını belirtiyor. Ailelere seslenerek, uyuşturucu kullanımının üç temel belirtisine dikkat etmelerini öneriyor: uyku problemleri, ani hal değişiklikleri, yüzde zayıflama ve gözlerde büyüme.

Kızılhan, uyuşturucunun toplumsal bir hastalık olduğunu vurgulayarak, toplumun bir araya gelmesi ve birlik olması durumunda bu sorunla başa çıkabileceğimize inandığını ifade ediyor. Ailelere önemli bir rol düştüğünü belirterek, duyarlılık ve denetim konusunda aile içinde ciddiyetin sağlanması gerektiğini vurguluyor.