HABER MERKEZİ - İsrail'in 7 Ekim’de Gazze’de başlattığı soykırıma karşı dünya genelinde yükselen tepkiler arasında, ABD üniversitelerinde yapılan soykırım karşıtı gösteriler dikkat çekti. Harvard ve Columbia Üniversiteleri gibi prestijli okullarda Filistin için oturma eylemleri düzenlenmiş, eyleme katılan öğrenciler disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya bırakılmıştı.
ABD’nin eski başkanı Trump’ın, üniversitelere sağlanan 400 milyon dolarlık fonu kesme tehdidiyle, kampüs intifadasına katılan öğrencilere yönelik baskılar artmıştı. Beyaz Saray’ın taleplerine boyun eğen üniversiteler, gösterilere katılan öğrencileri okuldan atmaya başladı. Columbia Üniversitesi, Nisan 2024’te Hamilton Hall’u işgal eden öğrencilere karşı bir yargı kurulu tarafından bir dizi yaptırım kararı alındığını doğruladı. Ancak, yaptırımların öğrencilerin davranışlarına göre belirlendiği ifade edildi ve tam sayı açıklanmadı. Bir kısmı ise süresiz olarak okuldan uzaklaştırıldı.
Bu eylemler, 6 yaşındaki Hind Recep’in ölümüne de dikkat çekti. Hind, Gazze’de ailesinin cesetlerinin bulunduğu araçta tek başına kalarak "Korkuyorum, ne olur beni kurtarın" diyerek yardım istemiş, ancak İsrail tanklarının hedefi olarak hayatını kaybetmişti. Columbia Üniversitesi öğrencileri, Hind’in adını verdiği Hamilton Hall’a "Hind’in Salonu" pankartını astılar.
ABD'deki üniversitelerdeki siyonist baskılar, akademi dünyasında büyük yankı uyandırdı. Harvard Üniversitesi’nin ilk siyahi ve ikinci kadın başkanı olan Claudine Gay, öğrenci protestolarına destek verdiği için antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı ve istifaya zorlandı. Benzer şekilde, Pensilvanya Üniversitesi Rektörü Liz Magill de İsrail’e karşı yapılan protestoları savunduğu için siyonist lobi tarafından istifaya zorlandı.
