Yaşam

Ailede iletişimin üç türü var

Aile İletişiminin Önemi Üzerine Prof. Dr. Nevzat Tarhan Konuştu. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kocaeli Müftülüğü tarafından düzenlenen “Afet ve Kriz Durumlarında Ailenin Gücü” başlıklı etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.

Abone Ol

Tarhan, Instagram canlı yayınında kriz durumlarında ailenin destek sağlamasının önemine vurgu yaparak, Batı toplumlarında ailenin ortadan kalkmasıyla intihar oranlarında büyük bir artış yaşandığını belirtti.

Tarhan, kriz ve afet durumlarının psikiyatride travmatik ve şok yaşantılar olarak tanımlandığını ifade etti. Böyle bir durumda kişinin karşılaştığı olayın alışılmışın dışında ve zorlayıcı olduğunu söyleyen Tarhan, ilk tepkinin korku ve dehşet duygusu olduğunu ve bireyin kendini yalnız hissettiğini belirtti. Kişinin güvende hissetmek için bir alan aradığını ve bu alana ailenin sağladığına dikkat çekti. Ailenin, insanın yakın ilişkileri ve yaşantısı açısından önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, hiçbir şey yapılmasa bile kişinin bir ihtiyaç duyduğunda yanında olan, yol gösteren ve destek olan birinin bulunmasının büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. Bu durumu, denizde boğulan birinin bir tahta parçasına tutunması gibi hissettiğini ifade etti. Yakın ilişkilerin, güven verdiğini, rahatlattığını ve krizin kolaylıkla aşılmasına yardımcı olduğunu belirtti. Kriz durumlarında ailenin büyük faydası olduğunu dile getiren Tarhan, Batı'da aile desteğinin olmamasının intihar vakalarını artırdığını örnekleriyle anlattı.

Tarhan, ekonomik kriz gibi durumlarda, Türk kültüründe görünmeyen bir sigorta sistemi olan "aile sigortası"nın olduğunu belirtti. Aile üyelerinin bir kriz durumunda bir araya gelerek birbirlerini desteklediğini, yardım ettiğini ve krizden kurtulmalarını sağladıklarını ifade etti. Batı toplumlarında ise aile yapısının olmamasının intihar vakalarını artırdığını söyledi. İleri yaşlarda da kriz durumlarında intihar vakalarının arttığına dikkat çeken Tarhan, bu durumu önlemek için ailenin güçlü olmasının önemli olduğunu vurguladı. Aile bağlarının zayıfladıkça küresel olarak intihar vakalarının arttığını ve bu durumun daha da artacağını öngördüğünü belirtti. Tarhan, aile bağlarının güçlendirilmesi gerektiğini ve kriz durumlarında ailenin önemli bir destek kaynağı olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın konuşması, sosyal medya üzerinden canlı olarak yayınlandı ve izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi. Tarhan'ın ailede iletişimin üç türü hakkındaki açıklamaları, aile bağlarının güçlendirilmesi ve kriz durumlarında destek sağlamanın önemi konusunda farkındalık oluşturdu.

Ayrıca, Tarhan'ın Batı toplumlarında ailenin ortadan kalkmasıyla intihar oranlarının artış gösterdiği konusundaki uyarısı, aile değerlerinin korunması ve güçlendirilmesi gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi. Tarhan, aile desteğinin krizlerin atlatılmasında önemli bir role sahip olduğunu vurgulayarak, toplumda aile değerlerine verilen önemin artırılması gerektiğini dile getirdi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın konuşması, aile bağları ve iletişimi üzerine yapılan önemli bir etkinlik olarak değerlendirildi. Tarhan'ın sözleri, ailedeki iletişimin güçlendirilmesinin toplumun psikolojik ve sosyal sağlığı açısından önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, kriz ve afet durumlarında ailenin destekleyici rolünün altını çizen Tarhan, ailenin varlığının bireylerin krizleri atlatabilmesine yardımcı olduğunu ve intihar vakalarının azalmasında etkili olduğunu belirtti.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile ortamının modern çağda gereksiz görülmesi konusunda uyarılarda bulundu. Tarhan, bu görüşün muhtemel zararları hakkında konuşarak, ailenin popüler kültür tarafından bir ayak bağı olarak görüldüğünü ve gençler arasında evlenmeme eğiliminin arttığını belirtti. Bu durumun sonucunda insanların yalnızlık hissi ve gelecek kaygısı yaşadığını ifade eden Tarhan, bu nedenle intihar vakalarında artışın beklenen bir durum olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iletişimin üç farklı türü olduğunu söyledi ve en kötüsünün iletişimsizlik olduğunu belirtti. Tarhan, sağlıklı iletişim, çatışmalı iletişim ve iletişimsizlik arasında bir ayrım yaptı. İletişimsizliğin ilişkilerde sorunlara yol açtığını ve ilişkilerin sürdürülmesine engel olduğunu ifade etti. Çatışmalı iletişimin bile ilişkide sorunları çözmek için bir çaba olduğunu söyleyen Tarhan, iletişimsizliğin ilişkilerde uzatmayı oynayan bir durum olduğunu ifade etti.

Tarhan, insanın tek başına yaşamaya uygun bir varlık olmadığını ve ilişkilerin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Yakın ilişkilerde, özellikle aile içinde tamamlayıcı bir ilişkinin önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, rekabetçi bir ilişki yerine birbirini tamamlayan bir ilişkinin huzur getirdiğini ifade etti. Tarhan, yakın ilişkilerde bir bireyin diğerinin eksikliklerini görmesi ve tamamlamaya çalışması gerektiğini ve dominant bir tutum yerine birlikte uyum içinde hareket etmenin önemli olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın bu konuşması, aile içi iletişimin önemini vurgulayan ve ilişkilerde sağlıklı iletişimin gerekliliğini anlatan önemli bir değerlendirme olarak değerlendirildi. Tarhan'ın sözleri, aile bağlarının güçlendirilmesi, iletişimin sürdürülmesi ve rekabetçi ilişkilerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, ailenin bireyler arasında tamamlayıcı bir rol oynadığını ve iletişimin önemini vurgulayarak, sağlıklı ilişkilerin huzur getirdiğini ifade etti.

Ailede "ortak hedef" vurgusu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile üyelerinin farklı mizaçlara sahip olsalar bile aynı hedefe yönelik birlikte hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Aileyi bir gemide seyahat etmeye benzeten Tarhan, yolcuların öncelikle aile gemisinin iyiliğini düşünmeleri gerektiğini ifade etti. Karı-koca ilişkisinde farklı mizaçlara sahip olsalar bile iletişim kurarak sorunları çözebildiklerinde aile ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde ilerleyebileceğini söyledi. Tarhan, aile içinde oturumların yapılmasını önerdi ve bu oturumlarda eşit bir ilişkinin olması gerektiğini vurguladı. Baskıcı ilişkilerde korkunun hakim olduğunu ve kişilerin kendini geliştirme, özgüven, girişimcilik gibi duygularının körelendiğini belirtti.

Tarhan, şu anki dönemin takım başarısının önemli olduğu bir dönem olduğunu ifade etti. Bireylerin hata yapabileceği bir dönemde olduğumuzu söyleyen Tarhan, başarının takım başarısı olduğunu ve çoğaldıkça bütünleşmek gerektiğini belirtti. Bu bağlamda iletişimin önemine vurgu yaptı ve aile içi iletişimde farklı mizaçlara sahip insanları benzer amaçlar etrafında hareket ettirmenin gerekliliğine dikkat çekti. Aile içinde totaliterlik olmaması gerektiğini ve herkesin eşit olması gerektiğini söyledi.

Tarhan, afet ve felaketlerin ardından insanların bağlanma ihtiyacının aile tarafından karşılanmasıyla çözülebileceğini ifade etti. Travmaların hem tehdit hem de fırsat yönleri olduğunu belirten Tarhan, felaketlerin sosyal bağları güçlendirmek ve insanların merhamet ve yardımlaşma duygularını artırmak için bir fırsat olduğunu söyledi. Bu nedenle, felaketlerin insanların psikolojik büyüme sürecini tetiklediğini ve insanların travmaları doğru bir şekilde karşıladığında daha bilgeleştiklerini ifade etti.

Tarhan, huzurlu bir aile ortamı için açık, şeffaf ve dürüst ilişkilerin önemine dikkat çekti. İnatçılığın evliliğin en büyük düşmanı olduğunu belirten Tarhan, çocuklarla evde dürüst ve yalan söylemeyen bir ilişki kurulması gerektiğini söyledi. Güvenin sevgi ve dürüstlükle oluştuğunu belirten Tarhan, güvenin sadece sevgiyle sağlanamayacağını, dürüstlük olmadan adil bir ortamın oluşamayacağını ifade etti. Bu nedenle, anne ve babanın iyi örnek olmalarının önemli olduğunu ve rollerin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirtti. Aile içinde özgürce konuşulabilen bir ortamın olmasının ve güzel şeylerin güzel yöntemlerle anlatılabilmesinin büyük bir zenginlik olduğunu söyledi.

Son olarak, Tarhan afet ve travmaların aile bağlarını güçlendirebilecek bir fırsat olduğunu ifade etti. Deprem gibi felaketler sonrasında insanların bağlanma ihtiyacının arttığını ve bu ihtiyacın aile tarafından karşılanmasıyla çözülebileceğini söyledi. Travmaların tehdit ve fırsat yönleri olduğunu belirten Tarhan, bu süreçte insanların daha bilgeleşebileceğini ve insan ilişkilerinde olumlu değişikliklerin meydana gelebileceğini aktardı.