MİGREN NEDİR?

Migren, sinir sinyallerini anormal bir şekilde etkileyen beyin aktivitesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan şiddetli baş ağrısıyla karakterize edilen nörolojik bir rahatsızlıktır. Genellikle başın bir tarafında zonklayıcı bir ağrıya neden olan migren atakları, tetikleyiciler aracılığıyla ortaya çıkabilir. Bu tetikleyiciler arasında belirli ilaçlar, alkol tüketimi özellikle kırmızı şarap, aşırı kafein alımı, stres, parlak ışık, yüksek ses ve uyku problemleri bulunmaktadır.

Migren atakları yılda bir veya iki kez görülebileceği gibi bazen aylık olarak da defalarca tekrarlayabilir. Migren ağrıları genellikle şiddetlidir ve baş ağrısına eşlik eden diğer belirtiler kişilerin günlük aktivitelerini tamamlamalarını zorlaştırabilir. Ancak tam bir migren teşhisi için uzman bir doktor kontrolü ve uzun süreli bir değerlendirme gereklidir.

MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Migren, şiddetli baş ağrısıyla birlikte ortaya çıkan bir dizi belirtiyle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında baş ağrısı, iştahsızlık, kusma, bulantı, ışık, ses ve harekete karşı aşırı duyarlılık, duygudurum değişiklikleri, halsizlik ve terleme gibi durumlar bulunur.

Baş ağrısı genellikle enseden başlayarak tüm kafa bölgesine yayılabilir ve bir dizi farklı semptomla birlikte görülebilir:

  • Mide bulantısı

  • Kafa karışıklığı

  • Görüşte bulanıklık ve görme güçlüğü

  • Ruh halinde değişimler, özellikle depresyon

  • Yorgunluk ve enerji düşüklüğü

  • Işık ve ses gibi dış uyaranlara karşı aşırı duyarlılık

  • El ve ayaklarda uyuşma

  • Artmış yeme isteği

  • Konuşma güçlüğü

Migren atağı sırasında, ışık ve sese karşı artan duyarlılık ağrıyı daha da kötüleştirebilir. Kokulara karşı duyarlılık da artar ve parfüm gibi kokular bulantıya ve kusmaya neden olabilir.

Migrenin baş ağrısıyla öncesinde veya başlangıcında ortaya çıkan kısa süreli bir döneme "aura" denir. Bu dönem, genellikle 10 ile 30 dakika arasında, çoğunlukla 20 dakika sürebilir.

  • Görsel aura: Bu durumda hastalar titrek ve parıldayan ışıklardan bahseder.

  • Duyusal aura: Migrenin duyusal aurası el ve dilde veya ağız ve çenede uyuşma ve karıncalanma şeklinde hissedilebilir.

MİGREN NEDEN OLUR?

Migrenin temel nedenleri arasında öncelikle genetik faktörler gelir. Ailede migren öyküsü olan bireylerde, migren hastası olma olasılığı %40 civarındadır. Eğer hem annede hem de babada migren varsa, bu kişilerin migren şikayetleri yaşama olasılığı %75'e kadar çıkabilir.

Migren ağrısının bir diğer nedeni hormonal değişimlerdir. Bu sebeple migren, daha sık olarak kadınlarda görülür. Kadınlarda migren görülme sıklığı erkeklere göre yaklaşık 3 kat daha fazladır. Migren atakları özellikle adet dönemlerinde hormonal değişimlerden dolayı şiddetini artırabilir. Adet dönemindeki şiddetli baş ağrıları da migrene bağlanabilir ve bunlar genellikle tek taraflı, yoğun ve zonklayıcı tarzda olabilir.

Bu durumda bulantı, kusma, ışığa ve sese hassasiyet gibi eşlik eden belirtiler de görülebilir. Bu semptomlar migren atağının özelliklerindendir ve şiddetli baş ağrısının bir parçası olarak ortaya çıkabilir.

HANGİ BESİNLER MİGREN ATAĞINA NEDEN OLUR?

Migrene yol açan yiyecekleri genellikle peynirler ve içerdikleri tiraminle özetleyebiliriz. Tiramin, besinler bekledikçe proteinlerin parçalanmasıyla ortaya çıkar. Özellikle uzun süre olgunlaşmış ve yüksek protein içeren besinlerde tiramin miktarı artar. Bu sebeple peynirler, şaraplar, alkollü içecekler ve işlenmiş etler, bol miktarda tiramin içerdiğinden migreni tetikleyebilir.

Hangi peynirlerin migreni daha çok etkilediği sorusuna cevap olarak, yüksek tiramin içeriği nedeniyle rokfor ve benzeri küflü peynirler (stilton, gorgonzola), çedar, beyaz peynir, mozzarella, parmesan ve İsviçre peyniri sıralanabilir.

Alkol, özellikle kırmızı şarap, bira, viski ve şampanya, migren ağrısını hızla tetikleyebilir.

Gıda koruyucuları, içerdikleri nitratlar sayesinde damarları genişletir ve bu da migreni tetikleyebilir.

Soğuk gıdalar, özellikle vücut ısısının yükseldiği durumlarda veya sıcak havalarda tüketildiğinde bazı kişilerde migren ağrısına neden olabilir. Özellikle alın ve şakaklarda hissedilen ağrı genellikle birkaç dakika sürer. Ayrıca aşırı soğuk ortamlar da migreni tetikleyebilir.

Migrene iyi gelmeyen diğer yiyecekler arasında şunlar bulunabilir:

  • Kuruyemişler ve kabuklu yemişler

  • Tütsülenmiş veya kurutulmuş balık

  • Fırınlanmış mayalı yiyecekler (kek, ev yapımı ekmek, sandviç ekmeği)

  • Muz, narenciye ürünleri (portakal, mandalina, turunçgiller vb.), kivi, ananas, frambuaz, kırmızı erik

  • Bazı kuru meyveler (hurma, incir, üzüm)

  • Et bulyon ile yapılmış çorbalar (Gerçek et suyu için geçerli değildir)

  • Aspartam ve diğer tatlandırıcılar

MİGREN TANISI NASIL KONULMAKTADIR?

Migren tedavisinde ilk adım, doktorun hastanın şikayetlerini değerlendirmesi ve klinik olarak tanı koymasıdır. Migren semptomları yaşayan bireylerin önceki sağlık geçmişi incelenir, ardından baş ve boyun bölgesi muayenesi yapılır ve bu verilere dayanarak kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur. Muayene sırasında kas yapıları da incelenir; boyun ve sırt bölgesindeki bir tetik nokta örneğin enseden başlayan tek taraflı göz ve yüz ağrısına sebep olabilir.

Hastanın su tüketimi, beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni, stres seviyesi, çevresel koşulları ve mide-bağırsak sistemi sağlığı gibi faktörler belirlenmelidir. Fizyolojik bozukluklar, ağrının algılanmasını artırabilir ve migreni tetikleyebilir. Günümüzde birçok kişi boyun ve sırt ağrısı yaşarken, buna ek olarak gelişen baş ağrıları da migren teşhisiyle sıkça karıştırılmaktadır.

Migren tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gereklidir; beyin cerrahisi, nöroloji, psikiyatri ve fizik tedavi gibi farklı uzmanlık alanları bir arada çalışmalıdır. Araştırmalar, hastaların %53'ünün psikojenik faktörler veya hastalık sonrası psikolojik bozukluklar nedeniyle ağrı yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle, her hasta için aynı tedavi yöntemini kullanmak doğru bir yaklaşım değildir.

Migrenin farklı tipleri vardır ve doğru tedavi için mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır. En yaygın migren tipi "aurasız migren"dir ve migren ağrısına sahip olanların çoğunda bu tip görülür. Ayrıca, auralı migreni olan kişilerde bazen aurasız ataklar da yaşanabilir.

Tekrarlayan baş ağrısı şikayeti olan hastalara beyin görüntüleme testleri yapılabilir. Beyin tomografisi gibi görüntüleme yöntemleri, migreni taklit edebilecek diğer hastalıkları dışlamak için kullanılabilir.

Migren Tedavisinde Çeşitli Yaklaşımlar ve İlaçlar

Migren hastaları, doğru tanı ve uygun tedavi planlamasıyla ataklarını kontrol altına alabilirler. Migren tedavisinde, atakların sıklığına ve şiddetine bağlı olarak farklı tedavi yaklaşımları uygulanır.

Eğer ataklar seyrekse, kriz tedavisi olarak adlandırılan geçici ağrı kesiciler tercih edilebilir. Ancak haftada birkaç kez veya daha sık ataklar yaşanıyorsa, koruyucu tedavi uygulanabilir. Migren tedavisinde, ağrı ataklarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için sadece migreni tetikleyen faktörlerin (açlık, uykusuzluk, hormonal değişiklikler) ortadan kaldırılması bile etkili olabilir.

Uzman kontrolünde kullanılan ilaçlar, migren tedavisinde önemli bir rol oynar. Doğru ilaçlarla, günlük yaşamda ağrısız bir hayat sağlanabilir. Ancak sadece ilaçlara bağlı kalmak yeterli değildir; yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir.

Migrenin yönetilmesinde günlük yaşamda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:

Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, uzman önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Herkes için aynı ilacın aynı etkiyi göstermeyeceği unutulmamalıdır. Migren ilaçlarını her zaman yanınızda bulundurmalı ve ağrı belirtileri ortaya çıktığında erken müdahale etmelisiniz. Ancak haftada sıkça ilaç kullanmak, vücutta tolerans geliştirebilir ve migrenin daha da zor bir hale gelmesine neden olabilir.

Eğer ilaçlar yeterli gelmiyorsa ve ataklar sık ve şiddetliyse, "koruyucu tedavi" yöntemleri denenebilir. Bu tedaviler, ağrı kesici ilaçlardan farklıdır ve migren eşiğini yükseltmeye odaklanır.

Migren tedavisinde son yıllarda gündeme gelen bazı yöntemler şunlardır:

  • Botoks Tedavisi: Botoks, migren ağrısını azaltmada etkili olabilir. Uygulama noktaları genellikle alın, şakaklar, ense ve boyundadır. Bu tedaviyi uygulamak için uzman bir nörolog tercih edilmelidir.

  • Migren Aşısı (Migren İğnesi): Kronik ve auralı migren için geliştirilen antikorlar, atakları önlemeye yardımcı olabilir.

  • Nöralterapi: Migren tedavisinde kullanılan bir iğne tedavisidir. Otonom sinir sistemini düzenlemeye dayanır ve migrenin tedavisinde bütüncül bir yaklaşım sunabilir.

Her hasta için farklı tedavi yöntemleri etkili olabilir; bu nedenle uzman bir doktora danışarak kişiye özel bir tedavi planı oluşturulmalıdır.

Editör: Ömer Faruk