Çocuklarda ani sinirlenme, hırçınlık ve inatçı davranışlar zaman zaman görülebilir. Bu sinirlilik, doğuştan gelen bir yatkınlıktan kaynaklanabileceği gibi, çevresel faktörler de etkili olabilir. Sinirlenen çocuklarda ağlama ve öfke nöbetleri sıklıkla yaşanır ve genellikle bu durum geçicidir. Burada önemli olan, çocuğun neye, neden ve nasıl sinirlendiğini anlamaktır. Bu gibi durumlarda anne ve babanın tutumu büyük bir öneme sahiptir.

Çocuğunuzun öfke nöbetlerine girdiğinde, kendini yerden yere attığında veya sizi kendisinden uzak tutmaya çalıştığında, onun sakinleşmeye ihtiyacı olduğunu fark etmelisiniz. Eğer "Çocuğum sinirlendiğinde onu nasıl sakinleştirebilirim?" diye düşünüyorsanız, ilk olarak sizin sakinliğinizi korumanız gerektiğini bilmelisiniz. Ebeveyn olarak öfkenizi kontrol edemezseniz, çocuğunuzun ağlama krizleri ve saldırgan tepkileriyle karşılaşmanız kaçınılmazdır; hatta bu durum uzun vadede davranış bozukluklarına da yol açabilir.

Çocuğunuz sinirlendiğinde onunla birlikte öfkelenmemeniz gerekir. Ebeveynin öfkesi, hem kendi duygularını kontrol etmesini zorlaştırır hem de çocuğun duygu ve davranışlarını kontrol etmesini engeller, çünkü çocuklar genellikle ebeveynlerini model alırlar.

Çocukların ön beyinleri, yani düşünme, dikkat ve karar vermeden sorumlu olan bölge, bir yetişkininki kadar olgunlaşmamıştır. Bu nedenle, çocuklar öfkelerini kontrol etmekte zorluk çekerler ve genellikle duygu sistemleri ile hareket ederler. Ebeveynlerin görevi, çocuklarına öfkelerini kontrol etmeyi öğretmektir, onlarla birlikte öfkelenmek değil. Dolayısıyla, sinirlenen bir çocuğu sakinleştirmenin en etkili yolu, ebeveynin önce kendini sakinleştirmesidir.

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun duygusal gelişimine destek olmak için onun öfkesini anlamaya çalışmalı, sakin ve anlayışlı bir tutum sergilemelisiniz. Bu şekilde, çocuğunuzun duygularını daha iyi yönetmeyi öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz.

104 MADDEDE GÜNLÜK YAPILACAK SÜNNETLER 104 MADDEDE GÜNLÜK YAPILACAK SÜNNETLER

Editör: Masume Masume