Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki Cuma hutbesinin konusu, vatan ve millet sevgisi olarak belirlendi. Hutbe, "İki göz vardır ki cehennem ateşi onlara dokunmaz: İlki, Allah korkusundan ağlayan göz. İkincisi ise gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren göz" hadisi ile başladı ve vatanın bizler için sadece bir toprak parçası değil, çok daha derin anlamlar taşıdığı ifade edildi.

Vatanın Önemi ve Şehitlerimizin Emaneti

Peygamber Efendimiz Veda Hutbesinde Nelerden Bahsetmiştir? Peygamber Efendimiz Veda Hutbesinde Nelerden Bahsetmiştir?

Hutbede, vatanın ecdat yadigârı olduğu, şehitlerin ve gazilerin emaneti olarak büyük bir değer taşıdığı vurgulandı. "Vatanımız, üzerinde özgürce yaşadığımız, huzur ve güven yurdumuzdur" ifadeleriyle, vatanın bağımsızlığın sembolü olduğu, uğruna canların feda edildiği bir yer olduğu hatırlatıldı. Bu bağlamda, Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) vatanın selameti için nöbet tutanları öven hadisine yer verildi.

Milletimizin Ruhunu Oluşturan Değerler

Hutbede ayrıca, İstiklâl Marşı'ndan alıntılar yapılarak, milletimizin vatan savunmasını mukaddes bir görev bildiği belirtildi. Zorluklara karşı ümidin hiçbir zaman yitirilmediği, en zorlu şartlarda bile iman ve birlik ruhuyla mücadele edildiği dile getirildi. "Bizleri zaferden zafere götüren ruh, Yüce Dinimiz İslam’a gönülden inanmamızdır" denilerek, bu ruhun temelinde Allah’a bağlılık, Peygamber sevgisi, salih ameller ve güzel ahlakın olduğu vurgulandı.

Gelecek Nesillere Aktarılması Gereken Sorumluluklar

Hutbenin son bölümünde, bu ruhun canlı tutulması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemi üzerinde duruldu. "Bugün bize düşen; bizi biz yapan, bizi millet kılan bu ruhu canlı tutmak; İslam’ın emrettiği değerleri çocuklarımızla ve gençlerimizle buluşturmaktır" ifadeleriyle, genç nesillere İslam'ın ve ecdadın değerlerinin öğretilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, fitne ve fesata karşı uyanık olunması, kardeşliğin korunması gerektiği vurgulandı.

Hutbe, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den 30 Ağustos’a ve 15 Temmuz’a kadar vatan için canını feda eden şehitler ve gaziler için minnet ve şükran dilekleriyle sona erdi. İstiklâl Marşı'ndan şu dizelerle hutbe tamamlandı: "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!"

Editör: Fatma Zehra