Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye’de, 25 Ekim 2024’te İsrail askerleri tarafından alıkonulan Ahmed, o dönemde henüz 17 yaşındaydı. Çocuk yaşta hapse atılmasının ardından, cezaevinde gördüğü insanlık dışı muameleler ve serbest kaldığında karşılaştığı acı gerçekleri AA muhabirine anlattı.

Hayfa'da Direnişçinin Bıçaklı Saldırısında 4 Yaralı. Hayfa'da Direnişçinin Bıçaklı Saldırısında 4 Yaralı.

Ahmed, hapisteyken sürekli aşağılama, işkence ve baskılara maruz kaldıklarını belirterek, “Bizi günlerce gazla boğdular, acımasızca dövdüler. Ne çocuk yaşımıza ne de insanlığımıza saygı duydular. Tırnaklarımızı söktüler, bileklerimizi kanatana kadar kelepçelediler, üzerimize köpekler saldılar, kemiklerimizi kırdılar,” dedi.

Filistinli ve uluslararası insan hakları örgütlerine göre, İsrail hapishanelerinde işkence ve tıbbi ihmal nedeniyle onlarca esir hayatını kaybetti. Ahmed ise kendisine “Hamas’a üye olmak” ve “terör eylemleri düzenlemek” gibi asılsız suçlamaların yöneltildiğini ancak suçlamaları kesin bir dille reddettiğini vurguladı: “Ben hiçbir şey yapmadım. Sadece yaşamak istiyordum.”

Serbest kaldığı gün dahi şiddetten kurtulamadığını anlatan Ahmed, özel kuvvetlerin hücrelerine girerek şiddetli bir şekilde onları darbettiğini, “Sanki kemiklerimizi kırarak özgürlüğe adım atmamızı istiyorlardı,” şeklinde ifade etti.

Hapishaneden serbest kaldığında, vücudu yara bere içinde olsa da en büyük yıkım ruhen yaşandı. Babasının kendisini karşılayacağı umuduyla özgürlüğüne kavuşan Ahmed, yerine gözyaşları içinde dayısını buldu. Dayısının, “Baban İsrail saldırılarında şehit oldu. Bir kardeşin ağır yaralandı. Diğer kardeşin ise alıkondu. Eviniz de saldırılarda yıkıldı,” sözleriyle tüm dünya bir anda karardı. Ahmed, kendisini bir “gözaltı merkezine dönüşmüş” alanda buldu.

Bu trajik hikaye, Filistinli esirlerin maruz kaldığı zorlukları ve Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşmasının sonuçlarını gözler önüne seriyor.