Faydalı Bilgiler

Günün Risale-i Nur Dersi: Şeytanların Yaratılış Gayesi

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim

Günün Risale-i Nur dersi

ON İKİNCİ MEKTUP...

İKİNCİ SUALİNİZ: Şeytanların var oluşu ve icadı ne amaçla gerçekleşmiştir? Cenâb-ı Hak şeytanı ve şerleri niçin yaratmıştır; bu, hangi hikmete dayanır? Şerlerin var oluşu, kötülüğü mü işaret eder?

ELCEVAP: Hayır, asla! Şerlerin var oluşu, kötülüğü değil, onların sonuçlarını işaret eder. Çünkü, her yaratılışın sonucuyla ilgilidir. Sonuçların niteliği, özel bir değerlendirme gerektirir. Örneğin, yağmurun yağması sayısız sonuçları vardır ve genelde güzeldir. Bazıları yağmurdan zarar görebilir, ancak bu, yağmurun bir rahmet olmadığı anlamına gelmez; aksine, kişinin kendi kötü niyeti ve kullanımı sonucudur.

Ateşin varlığında da birçok fayda bulunur ve genelde iyidir. Ancak, bazıları kötü niyetle ateş kullanırsa, ateşin kötü olduğunu iddia edemezsiniz. Ateş, sadece zarar vermek için yaratılmamıştır. Aksine, kendi kötü niyetiyle yemeğini pişiren kişi, ateşi düşman haline getirmiştir.

Sonuç olarak, büyük bir iyilik için bir miktar kötülüğü kabul edebiliriz. Eğer bu az kötülük, büyük bir iyiliği engellemeyecekse, o zaman büyük bir kötülüğü kabul etmiş oluruz. Örneğin, askerlerin cihada gönderilmesiyle, bazı küçük maddi zararlar olabilir. Ancak, bu cihadın sonucunda İslam'ın düşman istilasından kurtulması gibi büyük bir iyilik sağlanır. Bu nedenle, küçük bir kötülüğü kabul etmek, büyük bir iyiliği korumak için gereklidir.

Benzer şekilde, kangren olmuş bir parmağın kesilmesi, görünüşte kötüdür ancak aslında iyidir. Çünkü parmak kesilmezse, el kesilir ve daha büyük bir kötülük meydana gelir.

Kâinattaki kötülükler, zararlar, felaketler ve şeytanların varlığı, çünkü çok önemli sonuçlar için yaratılmışlardır. Örneğin, melekler üzerinde şeytanların etkisi olmadığı için, ilerlemeleri mümkün olmaz; statik kalırlar, değişmezler. Aynı şekilde, hayvanlar üzerinde de şeytanların etkisi olmadığı için, ilerleme potansiyelleri sınırlıdır, eksiktir.

Ancak insanlık dünyasında, gelişim ve değişimlerin dereceleri sonsuzdur; Nemrut'tan Firavunlara ve sonra sıddıkîn-i evliya ve enbiyaya kadar uzun bir yolculuk vardır. Düşük seviyedeki ruhlarla yüksek seviyedeki ruhlar arasında ayrım yapabilmek için, şeytanların varlığı ve ilahi emir ve peygamberlerin gönderilişi ile bir sınav, deney ve mücadele ortaya çıkarılmıştır. Eğer mücadele ve yarışma olmasaydı, insan potansiyelinin elmas ve kömür arasındaki farkı kalacaktı. İnsanlık alemindeki yüksek ruhların, alçak ruhlardan ayırt edilmesi için bu mücadele ve yarışma gereklidir.

Şeytanların ve kötülüklerin varlığı, büyük ve kapsamlı sonuçlara baktığı için, varoluşları kötü değil, çirkin değil. Asıl kötülük, insanın kötü kullanımı ve özel kötü niyetinden kaynaklanan zararlar ve çirkinliklerdir; bu, Tanrı'nın yaratımına değil, insanın kendi seçimlerine aittir.

Bediüzzaman Said Nursi

Mektubat