Haber Merkezi- Kalp, içinde bulunduğu ortamın tesiri altında kalır. Hayırlara ve güzelliklere muhâtap olursa güzel in’ikâslarla nurlanır. Bunun aksine, kötülük ve çirkinliklere mâruz kalırsa, kötülükler sirâyet edip onu karartır.
Hacerül Esved Taşı Neden Karardı?
Rivâyete göre cennetten gelen ve İbrahim -aleyhisselâm- tarafından tavafın başlangıcına alâmet olsun diye Kâbe’nin bir köşesine yerleştirilen meşhur “Hacer-i Esved” de insanların günahlarının ve kalplerinin kasvetinin menfî in’ikâsları neticesinde kararmıştır. Hacer-i Esved, "siyah taş" anlamına gelir.
Hâlbuki bu taş, cennetten çıktığı zaman sütten ve kardan daha ak idi. Fakat zamanla kendisine dokunan insanların günahları sebebiyle kararmıştır. Nitekim bu siyahlığın sadece Hacer-i Esved’in görünen kısmında bulunduğu, Kâbe duvarına gömülü kısmının ise hâlâ beyaz olduğuna dair pek çok rivâyet vardır.
Düşünmek gerekir ki insanların günahları, bir taşa bile bu derece tesir edip onu siyahlaştırabiliyorsa, tıpkı su gibi, bulunduğu ortamın şekline ve rengine bürünen kalbi ne kadar tesir altında bırakır? O hâlde kalbin saflığını ve berraklığını muhafaza için günah ve mâsiyetlerin menfî telkinlerinden son derece sakınmak îcâb eder.