-Islah sitesinin haberine göre, İsveç'te organize gerçekleştirilen hakaret ve saldırılar arasında camilere saldırma, başörtülü kadınlara hakaret etme ve iş yerlerinde veya mahallelerde İslam karşıtı yazılar yazma gibi eylemler yer alıyor. Bu tür olaylar, ülkedeki Müslüman toplumu endişelendiriyor ve tedirgin ediyor.
Gazete, güvenlik kameraları tarafından kaydedilen domuz leşinin Skövde Camisi'ne atılması olayının da bu eylemler arasında olduğunu yazdı. Skövde Camisi'ne yapılan bu saldırı, ülkede Müslümanlara yönelik nefret ve şiddetin ne kadar ileri gidebildiğini gösteriyor.
Le Monde’nin haberinin bir başka bölümünde, aşırı sağcı lider Jimmy Acheson’un Kasım 2023’te camileri yıkmak, yeni cami inşaatını yasaklamak ve İslami grupları gözetim altına almak istediğini açıkladığı belirtildi. Bu tür açıklamalar, ülkede İslamofobinin ne kadar yaygınlaştığını gözler önüne seriyor.
Sağcı hükümet koalisyonunda yer alan aşırı sağ partiden yetkililer, sosyal medyada “İsveç’in İslamlaştırılması” olarak tanımladıkları durumu kınamaya devam ederek, “İsveçlilerin kendi ülkelerinde azınlık haline gelmenin eşiğinde olduğunu” iddia etti. Bu tür iddialar, toplumda korku ve bölünmeyi artırıyor.
Hal böyleyken, Avrupa seçimleri arifesinde diğer gruplar da artık bu tür ifadeleri kullanıyor. Seçim döneminde bu tür söylemler, siyasi avantaj sağlamak için kullanılıyor ve toplumsal gerginliği artırıyor.
Ayrıca, Müslümanlara yönelik konuşmalarının bir başka bölümünde, Müslümanların başörtüsüz kadınları taşlamaya, eşcinselleri gökdelenlerden atmaya hazır oldukları iddia edildi. Bu tür suçlamalar, Müslüman toplumuna karşı nefreti ve şiddeti körüklüyor.
Müslüman toplum liderleri, bu tür açıklamaların ve eylemlerin toplumda nefret ve ayrımcılığı teşvik ettiğini belirterek, hükümeti ve uluslararası toplumu, bu tür saldırılara karşı daha etkili önlemler almaya çağırıyor.
