Haber Merkezi- 13 yıl önce Kenan Işık'ın sunuculuğunu yaptığı "Kim Milyoner Olmak İster" yarışmasına katılan tıp öğrencisi Ercan Atay'ın videosu, sosyal medyada yeniden dikkatleri üzerine çekti.

İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra kamu görevine başlayan ancak bir süre sonra Kamu Hakları Kullanımı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden uzaklaştırılan Atay'ın şimdiki durumu ve ne yaptığı merak konusu oldu.

Instagram hesabından açıklama yaparak tüm soruları yanıtlayan Atay, bir hemşirenin iftirası sonucu işinden uzaklaştırıldığını, ancak 6 yılın ardından kamu görevine geri döndüğünü belirtti.

Atay, birlikte çalıştığı bir hemşirenin "Teröristlere ilaç yazdı. Onlar da e-reçete şifresiyle ilaçları eczaneden aldı" şeklindeki ihbarı üzerine mesleğinden uzaklaştırıldığını dile getirdi. "6 yıl süren bu soruşturmadan hiç haberim olmadı.

Hiç ifadeye çağrılmadım; gözaltı ve tutukluluk olmadı. Hatta askerliğimi bile bu dönemde yaptım. Yazdığım tüm reçeteleri incelemişler. 6 yılın sonunda kamu görevime iade edildim. Özür olarak da tazminat ödediler" dedi.

Atay, KHK ile ihraç sürecinde psikolojik sağlığının da bozulduğunu ifade ederek, yakalandığı ilginç hastalığı da ilk kez açıkladı. Açıklamalarına şöyle devam etti:

"Tahminimce 13 yıl önce katıldığım Kenan Işık'ın sunduğu bir bilgi yarışmasından videonun gündemde olduğunu görüyorum. Bu konuda daha önceden bilgilendirmelerde bulunmuştum lakin yine ara ara gündeme gelmekte. 1-2 sonra unutulup gidecek bu konu fakat profile sabitleyeceğim bunu.

Aslında aile içi özel şeylere girmek istemiyorum ama o yarışmada açıkladığım için şimdi de bu konuya kısmen de olsa değinmek istiyorum. Yaşamda edindiğimiz tecrübeler ve zaman, olgunlaşma ve gerçekleri görebilme yetisini kazandırmakta.

Bu durum da bir nevi böyle. O dönem yaşım 22 idi, ulu anda ise 35 yaşındaydım. O dönem kızkardeşimin durumu sofa bir halde iken sonradan frijit bir duruma evrildi. Bu da biraz abilik içgüdüsünden kaynaklı koruma psikolojisinden daha sert bir eyleme dönüşmesi diyebiliriz."

Ahmet Arif’in bıyıkları yeni terlemiş, daha nezaketli bir ifadeyle, o dönemki durumumu anlatmak gerekirse, aile içi basit bir olayın bu denli büyümesi benim hatamdan kaynaklanıyor. Yarışmadan 1-2 yıl sonra babamla aramızdaki buzlar da eridi diyebilirim. Şu an aramız gayet iyi. Ancak bu konunun zaman zaman gündeme gelmesi hala içimi acıtıyor.

Kamu görevimden KHK ile uzaklaştırılmam ise büyük haksızlığa uğradığım bir dönemin başlangıcıydı. Cadı avına dönüşen bu süreçte, ben de iftiraya uğradım. Aynı işyerinde çalıştığım bir hemşirenin "teröristlere ilaç yazdı ve onlar da eczaneden e-reçete şifresiyle ilaçları aldı" şeklindeki iddiası üzerine Cumhuriyet savcısına başvuruldu ve hakkımda soruşturma açıldı.

6 yıl boyunca bu soruşturma sürecinden habersizdim. Hiç ifadeye çağrılmadım, gözaltı veya tutukluluk yaşamadım. Hatta bu süreçte askerlik bile yaptım. Yazdığım tüm reçeteler incelendi, ancak hiçbir suç unsuru bulunamadı.

Ülke Karıştı: Askeri Üniformalı Kişiler ile Korumalar Arasında Çatışma, Darbe Girişimi! Ülke Karıştı: Askeri Üniformalı Kişiler ile Korumalar Arasında Çatışma, Darbe Girişimi!

6 yılın sonunda kamu görevime iade edildim. Ancak bu süreç beni derinden etkiledi. Kariyer hedefimden uzaklaştım, idealist düşüncelerim erozyona uğradı, insanlığa olan inancım sarsıldı. 

Bu süreçte, psikolojik olarak da zorlandım. İlk kez burada açıkladığım ilginç bir hastalığa yakalandım. Çocuklar dışında herkesten kötü kokular alıyordum, bu da mide bulantısı ve baş ağrısına neden oluyordu. Hala bu kokuları tam olarak atlatamadım.

Tıp alanında en zorlu bölümlerden biri olan Pediatri'yi seçmemdeki en büyük etken bu zorluklar oldu. Umarım pediatri alanında başarılı olur, çocuklara faydalı bir doktor olabilirim.