Haber Merkezi- Metin Yüksel, 17 Temmuz 1958’de Bitlis’in Kolongo Yaylası’nda dünyaya geldi. İslam alimlerinden Molla Sadrettin Yüksel’in oğlu ve ünlü İslamcı düşünür Edip Yüksel’in kardeşi olarak büyüdü. Ailesiyle birlikte 1967 yılında İstanbul’un Fatih ilçesine taşındı. Küçük yaşlardan itibaren İslami hareketlere olan ilgisi ve bu alandaki gayretleri, onu genç yaşta önemli bir figür haline getirdi.
İstanbul'da eğitim hayatı boyunca aktif bir öğrenci olarak, özellikle 1970'li yılların ortalarından itibaren İslami hareketlerde yer aldı. Yüksel, başta Akıncılar Hareketi olmak üzere birçok gençlik hareketinde aktif görev alarak İslami şuuru ve aksiyoner kimliğiyle tanındı. Hedefi, Türk gençliğine İslam’ın değerlerini benimsetmek ve onları siyasi ve toplumsal mücadeleye teşvik etmekti. Öğrenci olaylarında ve gençlik teşkilatlarında gösterdiği liderlik, onu dönemin en bilinen simalarından biri yaptı.
İlk Saldırı ve Yaralanması
26 Ekim 1977 tarihinde, İstanbul’da Darüşşafaka Lisesi'nin önünde sol görüşlü bir grup tarafından saldırıya uğradı. Yüksel, bu saldırıda midesine iki ve dizine bir kurşun isabet etmesine rağmen hayatta kalmayı başardı. Bu olay, Metin Yüksel’in sadece bir hedef değil, aynı zamanda büyük bir lider olduğu ve buna karşılık gelen bir mücadele gücüne sahip olduğu gerçeğini ortaya koydu. Bu saldırıdan sağ çıkması, onun mücadelesinin devam edeceğinin ve ideallerinden asla vazgeçmeyeceğinin göstergesi oldu.
Şehadeti ve Anısı
Metin Yüksel, 23 Şubat 1979’da İstanbul’un Fatih ilçesindeki Fatih Camii avlusunda, cuma namazının ardından uğradığı suikast sonucu şehit oldu. Suikast, daha önce Yüksel’i tehdit eden ve siyasi görüş ayrılıkları yaşayan bir grup ülkücü tarafından gerçekleştirildi. O gün cami avlusunda yaşanan kısa bir tartışmanın ardından, Yüksel vurularak şehit edildi. O suikastin faillerinden biri, sonradan MHP İstanbul milletvekili olacak İhsan Barutçu’ydu.
Metin Yüksel’in şehadeti, İslami hareketlerin tarihinde derin izler bıraktı. Yüksel'in öldüğü yer olan Fatih Camii avlusundaki taş, kırmızıya boyanarak anısına sergilendi ve bu taş 2018 yılına kadar o bölgede durdu. Bu taş, Metin Yüksel’in mücadelesinin simgesi haline geldi.
İslami Hareketlere Katkıları ve Mirası
Metin Yüksel, şehadetiyle sadece bir lider değil, aynı zamanda İslami gençliğin idealist bir sembolü oldu. Yüksel, Milli Türk Talebe Birliği ve Milli Gençlik Vakfı gibi yapılarda aktif görevler aldı. Bu kuruluşlarda, İslami bir direnişin temsilcisi olarak, gençleri hem dini hem de toplumsal sorumluluklarına teşvik etti. Müslüman gençliğin şuurlu bir şekilde yetişmesi ve toplumda İslami değerlerin hakim olması için yılmadan çalıştı.
Onun şehadetinin ardından, Edirnekapı Şehitliği’ne defnedilen Yüksel, bugün hala hem İslami hareketlerin hem de Türk gençliğinin ortak bir değer olarak hatırladığı bir figürdür. Şehadeti, İslami mücadelenin ve gençliğin kendisini ifade etme biçiminin bir dönüm noktası haline gelmiştir. Genç yaşta verdiği mücadelesi ve liderlik vasıfları, günümüzde hala Müslüman gençler için ilham kaynağı olmaktadır.
46 Yıldır Unutulmayan Bir İsim
Metin Yüksel, şehadetiyle yalnızca bir dönemin değil, tüm bir hareketin sembolü olmuştur. 46 yıl önce kaybettiğimiz Metin Yüksel, mücadeleci ruhu ve liderliğiyle Türk İslam hareketinde iz bırakan bir isim olarak anılmaya devam ediyor. Her geçen yıl, onun idealleri ve mücadelesi, yeni nesillere aktarılmakta ve bir umut kaynağı olmaktadır. Yüksel'in yaşadığı dönemden bugüne kadar, onun mücadelesi, tüm İslami hareketlerin ve Türk gençliğinin hafızasında canlı bir şekilde var olmaya devam etmektedir.
