Mukabele, bir kişinin bir kitabı okuyarak diğerlerinin dinlemesi anlamına gelir.
Mukabele terimi, "iki şeyi birbiriyle karşılaştırmak" anlamına gelir ve üç aylar ve özellikle Ramazan aylarında camilerde, mescitlerde ve evlerde hafızlar tarafından Kur'an'ın okunması ve dinlenmesi geleneğine verilen addır. Bu geleneğin kökeni, Cebrâil'in (a.s.) Ramazan aylarında Hz. Peygamber'e (s.a.v.) gelerek nâzil olan ayet ve sureleri kontrol etmelerine dayanır.
Peygamberimiz (s.a.v.) ile Cebrail (a.s.), Ramazan gecelerinde nöbetleşe Kur'an-ı Kerim'i okur ve dinlerlerdi.
Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) vefatından önceki son Ramazan’da mukabele iki defa gerçekleşmiştir. (Buhârî, “Bedʾü’l-vaḥy”, 5, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 6, “İstiʾẕân”, 43; Müslim, “Feżâʾilü’ṣ-ṣaḥâbe”, 98, 99), buna “arza-i ahîre” denir (İbn Sa‘d, II, 195). Sahâbeden bazıları Ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı (Nevevî, et-Tibyân fî âdâbi ḥameleti’l-Ḳurʾân, s. 131 vd.).
Ashabın hafız ve âlim olanlarından Ubeyy b. Ka’b, Abdullah İbn Mes’ûd ve Mu’âz —Allah hepsinden razı olsun— Ramazan’da Kur’an-ı Kerim’i hatmederlerdi. Hafız olmayanlar ise ezberlemiş oldukları sureleri okurlardı. Hanefi mezhebinin İmamı Ebû Hanîfe’nin —Allah kendisine rahmet etsin— Ramazan ayında altmış bir kere Kur’an-ı Kerim’i baştan sona okuduğu rivayet edilmektedir. (Merâğî’l-felâh, “Terâvih” bahsi.)
Ramazan ayında camilerde mukabele okunması, Peygamberimiz (s.a.v.) ve ashabı ile İslam büyüklerinin hayatlarından alınmış güzel âdetlerdir.
Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet
Haber Merkezi