Kendimizi Kime Beğendirmeye Uğraşıyoruz? Kendimizi Kime Beğendirmeye Uğraşıyoruz?

Âişe (radıyallahu anhâ) şöyle rivayet etti: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: 'Bir kimse, oruç borcuyla ölürse, yakını onun yerine orucunu tutar.'"

ÖLEN KİŞİNİN ORUÇ BORCU NASIL ÖDENİR?

Ramazan orucu, her Müslümanın tutması gereken ilahi bir borçtur. Oruç borcunu ödeyemeden vefat eden kimse için, bir yakını bu borcu tutabilir. Yakınlık, hadiste "velî" olarak ifade edilir. Kimilerine göre, yakınlar, ölenin oğlu, kızı, annesi, babası gibi doğrudan akrabadır; kimilerine göre ise, mirasçılar veya genel akrabalar da bu kapsamdadır.

Birçok İslam alimi, ramazan orucunu tutamayan kimseler için her gün bir fakire sadaka vermenin uygun olduğunu tavsiye eder. Bu nedenle, ölenin yakını, oruç tutmak yerine fakirleri doyurarak borcu ödeyebilir. İmam Malik bu görüşü benimsemiştir.

İmam Şafiî'nin iki farklı görüşü vardır. İlk olarak, oruç tutmanın uygun olduğunu savunur, ancak daha sonra fakirleri doyurmanın veya onlara yiyecek vermenin daha iyi olduğunu belirtir. Ahmed İbni Hanbel, oruç borcuyla ölen kimsenin yakınının oruç tutabileceğini söyler. İmam-ı Azam Ebu Hanife ise, ölenin "oruç borçlarım için fidye verin" diye vasiyet ettiyse fidye verilmesi gerektiğini, aksi takdirde verilmemesi gerektiğini söyler. Ancak oruç borcu olan kişinin vasiyetinde bunu belirtmesi gerekir. Oruç borcu bulunan kişinin yakınlarının oruç tutmak yerine fakirlere sadaka vermesini savunan bazı alimler, Peygamber'in başkası adına namaz kılınmayacağını ve hatta oruç tutulamayacağını belirttiğini ifade ederler, bu nedenle ölenin yerine yakınının oruç tutmasının uygun olmadığını iddia ederler.

Bazı alimler ise, farz olan ramazan orucu ile vâcip olan adak (nezir) orucunu birbirinden ayırır. Buna göre, bir kimsenin başkası adına ramazan orucunu tutamayacağı ancak adak orucunu tutabileceği belirtilir.

Hadisten Öğrendiklerimiz:

1. Bir Müslüman oruç borcuyla vefat ederse, yakın akrabaları bu borcu kapatmalıdır.
2. Bazı alimlere göre, ölenin tutamadığı oruçları en yakın akrabaları tutabilir; bazılarına göre ise, tutulamayan her oruç için bir fidye verilmelidir.