Özel gereksinimi olan çocukların erken teşhisi ve tanısının günümüzde önemini kanıtlamış bir gereklilik olduğunu vurgulayan uzmanlar; çocuğun sorununun erken şekilde belirlenmesinin bireyin gereksinimlerine uygun şekildeki eğitim programlarının uygulanmasını da kolaylaştıracağını belirtiyor.

Özel Eğitim Öğretmeni Ercan İlhan, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.

'Özel gereksinimli bireylerin teşhis ve tanılamasının gecikmesi engel durumunun daha karmaşık hale gelmesine yol açabilir'

İlhan, özel eğitimde tanılama kavramının; özel gereksinime ihtiyacı olan çocukların tüm gelişim alanlarındaki özelliklerinin, yeterli ve yetersiz yönlerinin yanı sıra ilgilerinin belirlenmesi amacıyla yapılan tıbbi, psikososyal ve eğitim alanında yapılan değerlendirmelerin tamamı olduğunu belirtti.

İlhan, 'Özel gereksinimli öğrencilerin erken teşhis ve tanısı günümüzde önemini ispatlamış bir gerekliliktir. Özel gereksinimli bir bireyin engel durumu ne denli erken teşhis ve tanılanırsa kendisine uygun tipte bir eğitim programına o denli yerleştirilmiş olur. İnsan yaşamının özellikle erken çocukluk yıllarında hayatının en önemli dönemlerinde yapılan erken tanılama ve teşhis çocuğun bir sonraki eğitim kademelerinede de bir temel oluşturacaktır. Özel gereksinimli bireylerin teşhis ve tanılamasının gecikmesi demek; ilerleyen yaşlarda engel durumunun daha karmaşık ve kompleksif bir hale gelmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda gerek tıbbi tanılama gerekse eğitim tanılama alanındaki uzmanların çocuğun engel durumunu tespit etmesini zorlaştırır. Bu durumda çocuğa yapılacak olan müdahalenin sağlıksız ve isabetsiz olacağı anlamına gelmektedir. Bu durum çocuğun tüm hayatını etkileyen negatif durumlara sebep olabilir.' dedi.

Tarihte bugün:3 Yaşındaki Rim'in Anısına 23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü İlan Edildi Tarihte bugün:3 Yaşındaki Rim'in Anısına 23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü İlan Edildi

'Çocukta görülecek en ufak anormal bir durum uzmanlara bildirilmeli'

Özel eğitimde erken tanılamanın; daha etkin mücadele ve çocuğun daha az zarar görmesine vesile olacağına vurgu yapan İlhan, 'Özellikle ebeveynlerinin çocuklarının erken çocukluk dönemindeki hareketlerini dikkatli bir şekilde gözlemlemeleri gerekiyor. Bazen normal çocuklarda gözükebilir dediğimiz bazı özellikler, özel gereksinimli çocuklarda görülebilir; aile bunu farkedemeyebilir. Genelde akranları ile kıyasladıkları için benim çocuğumda herhangi bir problem yok denilebiliyor. Bu durum tamamen bir yanılsamanın ürünüdür. Bunun için kesinlikle çocukta görebildiğimiz en ufak anormal bir durumu uzmanlara bildirerek onlardan fikir almamız gerekir. Bu durum erken tanılamanın temelini oluşturan bir durumdur. Erken tanılamada çocukların ilgi ve yetenekleri erken belirlendiği için onlara sunulacak eğitimle birlikte mevcut yetenek ve ilgilerinin gün yüzüne çıkması anlamına gelir. Bu durumda onların bilişsel, psikososyal ve daha birçok alanda sahip oldukları özellik ve yeteneklerin farkına varmamızı sağlıyor.' şeklinde konuştu.

'Anormal durumun en belirgin özelliklerinden biri de çocukta görülen iletişimsizlik halidir'

İlhan, 'Özel eğitimde anormal durumun en belirgin özelliklerinden biri de çocukta görülen iletişimsizlik halidir. Gerek ebeveyniyle gerekse arkadaşlarıyla en ufak bir iletişimsizlik görüldüğü zaman çocukta anormal bir durumun olabileceği gözlemlenmeli, öngörülebilmelidir. Okul döneminin başlamasıyla birlikte öğrenciler gerek öğretmenleri ile gerekse akranlarıyla beklenilebilir bir sosyal ilişki içinde olmalıdır. Öğretmen ve ebeveyn tarafından böyle bir durum gözlemlenmediği takdirde temelde bir problem olabileceği düşünülmeli ve bir uzmana danışılmalıdır.' ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Editör: Ömer Faruk