1-) Abdesti bozup devam eden durumlara "özür" denir. Örneğin;

Zaman zaman kısa aralıklarla burun kanaması, herhangi bir organdan sürekli kanama, gözde irin nedeniyle sulanma, meme ve kulak gibi organlardan irin veya benzeri bir sıvının sürekli akması, mesaneden istem dışı idrar kaçırma, kontrolsüz ishal veya gaz çıkarma gibi durumlar özür olarak kabul edilir. Bu tür durumlar bir kişide mevcut olduğunda, o kişi özürlü olarak kabul edilir.

2-) Bir özürün kabul edilebilmesi için belirli bir sürenin kısalığının olması gerekmektedir. Şöyle ki;

Bir özür, abdest alıp namaz kılacak kadar bir süre boyunca kesintisiz olarak devam etmelidir. Sonrasında ise her namaz vaktinde en azından bir kez daha ortaya çıkmalıdır ki, bu durumda olan kişi özürlü kabul edilsin.

Örneğin: Bir kişinin burnu, bir gün boyunca öğle namazının başlangıcından sonuna kadar kanadığı durumda ve bu durum sonraki namaz vakitlerinde en az bir kez tekrar meydana gelirse, o kişi özürlü olarak kabul edilir. Ancak böyle bir özür tam bir namaz vakti içinde hiçbir kez ortaya çıkmazsa, özür sona ermiş ve kişi özürlü olarak kabul edilmez.

Müslümanların Bayram Hazırlıkları: 15 Adımda Bayram Ruhunu Yaşayın Müslümanların Bayram Hazırlıkları: 15 Adımda Bayram Ruhunu Yaşayın

3-) Özürlü olan kişi, her namaz vaktinde abdest alır. Bu süre içinde (abdesti bozacak başka bir şey olmadığı sürece) istediği kadar farz ve nafile namaz kılabilir, kaza namazlarını telafi edebilir, vitir namazını, bayram namazını ve cenaze namazlarını kılabilir. Ancak özrü devam etmelidir.

Özürlü Kişinin Abdesti Ne Zaman Bozulur?
4-)
Örneğin; Bir özürlü kişi, sabah namazı için tam vaktinde abdest alırsa, bu abdest sabah namazının bitişine kadar devam eder. Güneşin doğmasıyla abdest bozulur ve o abdestle başka bir namaz kılınmaz. Ancak geçici bir süre için özrü sona ermiş ve abdest alıp henüz özrü başlamamışsa, abdest vaktin bitişiyle bozulmaz.

5-) Ancak özürlü bir kişi, güneş doğduktan sonra abdest alırsa, abdesti öğle vakti bitene kadar devam eder ve istediği namazları kılabilir. Sadece abdestini bozan bir durum olmaması gerekmektedir.

6-) Sonuç olarak, özürlü kişilerin abdestleri, namaz vakti başlangıcında bozulmaz, vaktin bitişiyle bozulur. Bu durum İmam-ı A'zam'a göre geçerlidir ve doğrudur. İmam Yusuf'a göre ise özürlünün abdesti, namaz vaktinin hem başlangıcıyla hem de bitişiyle bozulur.

Bu nedenle, güneş doğduktan sonra özürlü bir kişinin aldığı abdest, öğle vaktinin başlamasıyla bozulur. İmam Züfer'e göre ise özürlünün abdesti, sadece namaz vaktinin başlamasıyla bozulur, bitişiyle bozulmaz.

Bu nedenle, özürlü bir kişinin sabah namazı için aldığı abdest, güneş doğduktan sonra bozulmaz. Ancak öğle vaktinin başlamasıyla bozulur. İmam Şafii'ye göre ise özürlü bir kişinin her namaz için ayrı ayrı abdest alması gerekmektedir ve abdest, o namazın bitişiyle bozulur.

7-) Bir özürlü kişinin özrü sona erdikten sonra abdestini bozan başka bir durum ortaya çıkarsa, abdesti bozulur ve tekrar abdest alması gerekir. Çünkü önceki abdest, bu özür sebebiyle bozulmamıştır.

8-) Ancak özrü sona ermediği halde, vakit nedeniyle veya başka bir abdestsizlik durumu nedeniyle abdest alırsa ve bu süre içinde özrü ortaya çıkarsa, abdesti bozulmaz. Çünkü aldığı abdest, hem özrü hem de diğer abdestsizlik durumu için alınmış sayılır.

9-) Özürlü bir kişi, oturarak namaz kılma, işaretle secde yapma veya özrün ortaya çıkmasını engelleyecek başka yollarla özrünü gizleyebilirse, artık özürlü kabul edilmez. Bu durumda, abdest alıp özrü ortaya çıkarsa, o abdestle namaz kılınmaz.

10-) Özürlü kişinin özründen dolayı elbiselerine bulaşan kirler, özür devam ettiği sürece namazın geçerliliğine engel olmaz. Bu kirler, namazın engel ölçüsünü aşsalar bile, namazın geçersiz olmasına neden olmazlar. Ancak bu kirler tekrar elbiseye bulaşmayacak şekilde temizlenmelidir.

11-) Görüldüğü gibi, mübarek İslam dini kolaylık dinidir. Özürlü kişiler için her yönden kolaylık sağlanmıştır. Artık dinin yüklediği görevleri yerine getirme konusunda hiç kimse özrünü ileri süremez.