“Saçı başı dağınık, eli yüzü tozlu, kapılardan kovulmuş öyleleri vardır ki, onlar Allah adına yemin edecek olsalar, Allah onların dediğini yapar.” (Müslim, Birr: 138)
“Âlim; kendisini, halka söylediğinden daha fazlasıyla mes’ul tutmaya muhtaçtır.” (İmam Ebu Hanife (r.a)
"Saçı başı dağınık, eli yüzü tozlu, kapılardan kovulmuş kişilerin durumunu anlatan bu hadis şöyledir: 'Saçı başı dağınık, eli yüzü tozlu, kapılardan kovulmuş öyleleri vardır ki, onlar Allah adına yemin etseler, Allah onların dediğini yapar.' (Müslim, Birr 138, Cennet 48)"
"Bu hadisi anlamak için dış görünüşe değil, insanın içindeki gönül zenginliğine odaklanmalıyız. İnsanlar genellikle dış görünüşe önem verirler, ancak asıl değer, içsel güzellikte ve iyi bir Müslüman olmada yatar. Hadis, Allah'ın bir kulu, görünüşünden bağımsız olarak samimiyetle dua ettiğinde, Allah'ın bu duayı kabul edeceğini vurgular."
"Ebû Hüreyre radıyallahu anh tarafından rivayet edilen bu hadis, maddi durumu kötü olan insanlar arasında dahi Allah'a yakın ve değerli kulların bulunabileceği gerçeğini hatırlatır. İnsanlar genellikle dış görünüşe aldanabilir, ancak bu hadis bize, insanların içindeki gerçek değeri anlamamız gerektiğini öğretir."
"Bununla birlikte, hadis aynı zamanda dış görünüşe tamamen güvenilmemesi gerektiğini de hatırlatır. Saçı başı dağınık, eli yüzü kirli olabilir ancak bu, her zaman iyi bir insan olduğu anlamına gelmez. Zengin olmalarına rağmen mütevazı giyinenler de olabilir. İslam, maddi nimetleri şükranla kullanmayı ve güzel giyinmeyi teşvik eder."
"Hadisten öğrendiğimiz önemli noktalar şunlardır: Allah, insanların dış görünüşüne değil, içsel parlaklığına ve güzel davranışlarına değer verir. Mal ve mülk gibi geçici değerler yetersizdir; asıl önemli olan, iyi bir kul olmaktır. Sade görünüşlü insanların arasında da Allah'ın değer verdiği kullar bulunabilir."