HABER MERKEZİ - ABD'de "Signal skandalı" olarak adlandırılan olay, Başkan Donald Trump'ın ulusal güvenlik danışmanlarının Yemen'deki Ensarullah (Husi) hedeflerine yönelik askeri saldırı planlarını, Signal adlı şifreli mesajlaşma uygulaması üzerinden tartışırken, The Atlantic dergisi genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'i yanlışlıkla bu gruba dahil etmeleriyle patlak verdi. Bu sızıntı, ABD'nin İran destekli Husi hedeflerine yönelik saldırıları sırasında ve hassas bilgi sızıntılarına yönelik sıkı önlemlere rağmen gerçekleşti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bu ifşaatların Amerikan yetkililerinin insan hayatına karşı ne kadar umursamaz olduğunu ve doğru karar alma konusunda ciddi bir zaaf içinde olduklarını gözler önüne serdiğini savundu. Bu olay, ABD'de ulusal güvenlik protokollerinin ihlali ve hassas bilgilerin korunması konularında ciddi endişelere yol açtı. Ayrıca, Signal gibi şifreli mesajlaşma uygulamalarının devlet sırlarının paylaşımı için uygun olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirdi. Savunma Bakanı Pete Hegseth ve diğer üst düzey yetkililer, bu skandal nedeniyle yoğun eleştirilerle karşı karşıya kaldı ve istifa çağrıları yapıldı. Bu skandal, ABD'nin dış politika karar alma süreçlerindeki güvenlik açıklarını ve iletişim protokollerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.