Haber Merkezi- Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan noktalar şunlar:

"Uluslararası Toplum Ne Bekliyor?"

Gazze'de 21. yüzyılın ortasında açlıkla mücadele edilirken, İsrail ordusunun geri çekildiği bölgelerde toplu mezarlara rastlanırken ve kadın, çocuk, hasta, yaşlı demeden siviller hedef alınırken, uluslararası toplum neyi bekliyor? Artık kapsamlı önlemler almanın zamanı gelmiştir.

İsrail'in Filistin halkını kontrol altına alma ve topraklarından sürme girişimleri ne Filistinliler ne Türkiye ne de diğer adalet ve hukuk arayan ülkeler veya uluslararası toplum tarafından kabul edilecektir.

Filistinliler, Nekbe'nin 76. Yıl Dönümünü Yürüyüşle Andı Filistinliler, Nekbe'nin 76. Yıl Dönümünü Yürüyüşle Andı

Bir seçimle karşı karşıyayız: Ya hukuk ve insanlık yanında olacağız ya da zulmün yol açtığı sorunların bedelini birlikte ödeyeceğiz. İsrail'in suçlarına göz yuman, ancak uluslararası sistemi ve güvenliği tehlikeye atan ülkelere bir kez daha hatırlatma yapmak istiyorum.

"Gazze'de İnsanlık Sınav Veriyor"

Bu insanlık trajedisinin başından beri Gazze'de yaşandığını ve dünyanın dört bir yanında toplumsal olaylara yol açabileceğini önceden belirttik. Bugün, İsrail'e koşulsuz destek veren ülkelerde halkın sokaklara döküldüğünü görüyorsunuz. Daha fazla vahşete yol açmamak için bu ülkelerin bir an önce uyanması gerekmektedir. Gazze'deki kan akışı sadece Filistinlilerin değil, insanlığın da bir sınavıdır.

"İki Yönlü Çalışma Yürüttük"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları vicdanlarda mahkum edilmekte ve yargılanmaktadır. Bu saldırılar hukuki olarak da ele alınmalıdır. İsrail'in bu suçları hakkında Uluslararası Adalet Divanı'nda süren bir süreç vardır. Güney Afrika'nın başvurusundan sonra, 3 Ocak 2024'te yaptığımız açıklamada bu başvuruyu memnuniyetle karşıladığımızı belirttik.

Bu başvurunun ardından uluslararası toplumun vereceği tepkiyi ve Türkiye'nin müdahale şeklini belirlemek için Cumhurbaşkanımızın talimatı doğrultusunda çalıştık. Bu süreçte iki yönlü bir çalışma yürüttük. Birincisi, Türkiye'nin Güney Afrika'yı destekleyerek davaya müdahil olabileceği hukuki yolları araştırmak için hukukçularımızla bir araya geldik.

"Bazı Ülkeler Hazır Hale Geldi"

İkincisi, Türkiye'nin yanı sıra diğer uluslararası toplum üyelerinin de bu davaya müdahil olmaları için şartları ve düşünceleri hakkında ciddi görüşmeler yaptık. Bu süre zarfında, Adalet Bakanlığı ve üniversitelerdeki hukukçularımızla birlikte yoğun bir çalışma yürüttük.

Bu çalışmaları tamamladıkça, resmi müracaatımızı Uluslararası Adalet Divanı'na yapacağız. Türkiye olarak Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.