Irkçılık ve dini ayrımcılık, Türkiye ve İtalya'nın gündemini meşgul ediyor.
Monfalcone, askeri ve sivil gemilerin yapıldığı önemli tersanelere sahip olması nedeniyle çok sayıda yabancı işçinin çalıştığı bir şehir. Ancak, kentteki Müslüman nüfusun ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri yerlerin kapatılması gündemde büyük bir endişe yaratıyor. Geçtiğimiz yıl kasım ayında, Monfalcone Belediye Başkanı Anna Maria Cisint'in, Müslüman toplumunun ibadetlerini gerçekleştirdiği yerleri kapatma kararı alması, tepkilere neden olmuştu.
Müslümanlar, anayasal hakları olan ibadet etme özgürlüklerinin engellendiğini belirtiyorlar. İmar sorununun çözümü için mahkemenin vereceği kararı beklerken, Müslümanlar, özel mülkiyete ait alanlarda ibadetlerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Kentteki Müslüman nüfus, özellikle Bangladeşli işçilerden oluşuyor. Monfalcone Tersanesi'nde çalışan Bangladeşli Müslümanlar, işe gidip gelen bisikletlilerden sokak bakkallarına kadar şehirdeki çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyorlar. Ancak, ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri yerlerin kapatılmasıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Belediye Başkanı Cisint, getirilen kısıtlamaların ayrımcılıkla değil, imarla ilgili olduğunu savunuyor. Ancak, Müslüman toplumunun bu kararlara tepkisi ve yaşadıkları hayal kırıklığı, şehirdeki sosyal dengeyi sarsıyor.
İtalya'da yaşanan bu olaylar, Türkiye'de de gündeme gelmiş ve toplumda geniş yankı uyandırmıştı. Irkçılık ve dini ayrımcılığın her iki ülkede de varlığı, insan hakları ve özgürlükler konusunda uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.
