Bir dizi ziyaret ve yapılan çalışmaların denetimi ile afet koordinasyon toplantısı için Adıyaman'a gelen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, rezerv alan olarak belirlenen Filistin Caddesi ile Atatürk Bulvarı'nın kesiştiği alandaki inşaat çalışmalarını inceledi. Yetkililerden tip projeler ve gelinen son nokta hakkında bilgi alan Bakan Özhaseki, Kent Meydanı ve Atatürk Bulvarı üzerindeki diğer alanları yürüyerek denetledi. Filistin Caddesi'nden Adliye Sarayı'na kadar yürüyerek denetimde bulunan Bakan Özhaseki'ye, Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol, Adıyaman Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, Adıyaman Milletvekilleri, Av. Mustafa Alkayış ve Hüseyin Özhan ile AK Parti Adıyaman İl Başkanı Emrah Erkan Bulucu, Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Kuştepe, Kadın Kolları Başkanı Av. Saliha Diler, kurum amirleri ve Emlak Konut yetkilileri eşlik etti.
Adliye Sarayı önüne kadar yanındaki heyetle birlikte yürüyerek gelen Bakan Özhaseki, Mara ve Musalla Mahalle'lerindeki kentsel dönüşüm alanlarında incelemelerde bulunmak üzere hareket etti. Adıyaman Valiliği'nde şeref defterini imzalayan Bakan Özhaseki, koordinasyon toplantısına katılarak açıklamalarda bulundu.
Bakan Özhaseki, koordinasyon toplantısında açıklama yaparken sinevizyon ekranından da bir slayt sunumu gerçekleştirerek, Adıyaman'ın imarı ve ihyası noktasında gelinen son aşamayı aktardı. Bakan Özhaseki yaptığı açıklamada, "İnşallah yılsonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evimizi afet bölgesindeki hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu kapsamda Adıyaman’ımızda; 4 bin 118 konut, 362 köy evinin de teslimini gerçekleştireceğiz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen tüm şehirlerimizde olduğu gibi Adıyaman’da da sağlam, güvenli, Sıfır Atık uyumlu konut, köy evi ve iş yerlerimizi en kısa sürede inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Özhaseki toplantıda yaptığı açıklamada, "Dünyada bilim adamları, Asya'nın uzak köşesinden başlayarak Avrupa ortalarına giden bu çizgide Türkiye'yi 5 tane riskli ülkeden birisi görüyorlar. Türkiye şu anda bu anlattığım çizgi üzerinde binlerce kilometre üzerinde deprem açısından en riskli 5 ülkeden birisi ve bizim topraklarımız bu Anadolu coğrafyasında yüzde 66'sı birinci ve ikinci derece deprem bölgesi. Nüfusumuzun yüzde 70'den fazlası burada yaşıyor. Yani şunu bilelim, bu ülke bir deprem bölgesi hiç aklımızdan çıkartmayalım. 100 yıl içerisinde denizlerimizde ve karada meydana gelen deprem sayısı 226. 6,7 ve 7.5 gibi şiddetinde yıkıcı deprem diye tarif ettiğimiz deprem sayısı 226. Neredeyse senede 2 veya 3 defa deprem oluyor. Karada ise 60 civarında deprem var. Ölen insan sayımız 130 bin civarında zarar hiç sorulacak gibi değil. 3 tane hat durmadan hareket halinde birisi neredeyse Van Gölü civarından başlıyor, Karadeniz şöyle 50-100 kilometre altında devam edip Marmara açıklarına kadar var. Buna Kuzey Anadolu fay hattı diyorlar. Diğeri de bizim bulunduğumuz bölgeyi de içine alarak Malatya'dan, Kahramanmaraş'tan, Hatay'dan Akdeniz'e doğru gidiyor. Binlerce yıldır buralarda tekerrür ettiği içindir ki, her bir deprem olduğunda bir çizgi atıldığında bu hale geliyor. Bir de gördüğünüz gibi Ege Bölgemiz çok riskli gözüküyor. Mevlana Hazretleri diyor ki, "Akıl sonradan dize vurup ah etmek için değildir. Akıl önceden olabilecekleri tahmin edip, fikir yürütüp tedbir almak içindir." Herhalde bizim gibi akıllı insanları kastediyor." dedi.
Kaynak : PHA