Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri'nde Kale Yerleşkesi'nde katılarak bir konuşma yaptı.
Erdoğan, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin güvenlik kapasitesini daha da güçlendirmeyi ve teşkilatın personel kapasitesini Türkiye'nin 21. yüzyıl vizyonuyla uyumlu hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Asimetrik tehditlerin arttığı ve çeşitlendiği bir dönemde ülkemizin güvenlik anlayışının da değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemizin milli güvenlik hassasiyetlerini gözden geçiriyor, tehdit sıralamasında revizyonlar yapıyoruz" dedi.
"Terör, casusluk faaliyetleri ve son dönemde radikalleşme, düzensiz göç gibi yeni tehditlerin teşkilatımızın radarına girdiğini gözlemliyoruz. Farklı maskeler altında milletimizin birliğini bozmaya çalışan beşinci kol faaliyetlerine asla izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar Suriye, Irak ve Ukrayna'da yaşanan çatışmaların ülkemize sıçramasına engel olduk. Gezi olaylarından 6-8 Ekim hadisesine kadar birlikte birçok saldırıyı püskürttük. İlerleyen süreçte de mezhep, köken ve inanç üzerinden yürütülmeye çalışılan operasyonlara karşı duracağız" şeklinde konuştu.
Sosyal medya platformlarının günümüzde "nifak ve nefret yuvası" haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, bu mecralara karşı son derece dikkatli olunması gerektiğini belirtti ve "Bölgedeki gerilimli dönemde, bu platformların ülkeye yönelik psikolojik harekatların merkezi olarak kullanılmasına göz yumamayız. Bu tarz provokasyonlar geçmişte ülkemize acılar yaşattı ve benzer acıları tekrar yaşatamayız" dedi.
Erdoğan, şu sözlerle devam etti: "Ülkemizin bölgesel krizlerde sergilediği dik ve kararlı duruş, bazı çevreleri rahatsız etti ve planlarını bozdu. Son dönemde ülkemize yönelik casusluk faaliyetlerinin artması bu rahatsızlığın yansımalarından biridir. Ancak buna karşı önlem alıyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatımızın gerçekleştirdiği operasyonlarla bu tehditlere karşı net bir şekilde cevap veriyoruz. İsrail'e karşı yürütülen casusluk faaliyetleri, ülkemizin kararlılığını ve hazırlıklı olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Bu, işin sadece ilk adımı. Türkiye'yi tanıyacaksınız; hala tanımıyorsunuz, ama tanımak zorundasınız."