Doğruluk ve dürüstlük konularıyla ilgili Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından söylenen hadisler aşağıdaki gibidir:
Abdullah b. Mesut (r.a.) naklediyor: Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Eğer bir kişi sürekli olarak doğru söyleyip doğru olanı ararsa, Allah katında 'sıddîk' (özü sözü bir olan kişi) olarak kaydedilir. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Bir kişi yalan söyler ve yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak kaydedilir." (Müslim, Birr, 105)
Ebû Hüreyre (r.a.) naklediyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Duyduğun her şeyi söylemek, sana yalan olarak yeter." (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)
Ebû Hüreyre (r.a.) naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir kişinin kalbinde bir arada bulunamaz." (İbn Hanbel, II, 349)
Ebû Amr (r.a.) veya Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh (r.a.) naklediyor: "Ya Resûlallah, Müslümanlıkla ilgili olarak bana bir söz söyle ki, o konuda sana başka bir şey sorma ihtiyacı duymayayım." Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: "Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru ol." (Müslim, İman, 6)
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Allah Resûlü bir buğday yığınının yanına geldiğinde, elini yığının içine daldırdı ve parmakları ıslanmıştı. Satıcıya "Buğdayın sahibi kim?" diye sordu. Satıcı, "Yağmur yağmıştı, ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: "Öyleyse insanların görmesi için ıslak olan kısmı üste koymak gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir." (Müslim, İman, 164)
Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.) naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir: "Sana inandığı halde kardeşine yalan söylemen, büyük bir ihanettir!" (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)
Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor: Hasan b. Ali'ye "Resûlullah'tan ne öğrendin?" diye sordum. Dedi ki: "Resûlullah'tan şunu öğrendim: Şüphe uyandıran bir şeyi bırak, şüphe uyandırmayan bir şeye bak. Çünkü doğruluk, kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir." (Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme, 60)
Abdullah b. Amr (r.a.) naklediyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şu dört özellik kimde bulunursa, o tam bir münafık olur. Bu özelliklerden herhangi biri bir kişide bulunursa, o kişide münafıklık özelliği vardır ve bu özelliği terk edene kadar devam eder: Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder, konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, husumet ettiğinde haddi aşar." (Buhârî, İman, 24)
Ebû Saîd (r.a.) naklediyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Dürüst ve güvenilir bir tüccar, peygamberler, dosdoğru kimseler ve şehitlerle birlikte olacaktır." (Tirmizî, Büyû', 4)
Hakîm b. Hızâm (r.a.) naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Alışveriş yapanlar birbirlerinden ayrılmadığı sürece (alışverişi kabul etme veya etmeme konusunda) serbesttirler. Eğer dürüst davranır ve malın kusurlarını açıkça söylerlerse, alışverişleri bereketlenir. Ancak kusuru gizler ve yalan söylerlerse, yaptıkları alışverişin bereketi gider." (Ebû Dâvûd, Büyû', 51)
Ebû Hüreyre (r.a.) naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona ihanet etmez, ona yalan söylemez, onu zor durumda yüzüstü bırakmaz." (Tirmizî, Birr, 18)
İsmâil b. Ubeyd b. Rifâa (r.a.) dedesinden naklediyor: Dedem (Rifâa b. Râfi') Resûlullah ile birlikte namazgâha gitmişti. Peygamber, insanların alışveriş yaptığını görünce "Ey tüccar topluluğu!" diye seslendi. Onlar da Allah Resûlü'ne karşılık verdiler ve başlarını kaldırıp gözlerini ona çevirdiler. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: "Allah'tan korkan, iyilik yapan ve dürüst davrananlar hariç, tüccarlar kıyamet günü günahkârlar olarak diriltileceklerdir." (Tirmizî, Büyû', 4)
Bu hadisler doğruluk ve dürüstlük konularında Peygamberimizin (s.a.v.) sözlerini içermektedir. Doğruluk ve dürüstlük, Müslümanların karakterlerinde önemli bir yer tutmaktadır ve bu hadisler, doğru sözlü olmayı, başkalarına ihanet etmemeyi, emanete riayet etmeyi, yalan söylemekten kaçınmayı, sözünde durmayı ve dürüst ticaret yapmayı teşvik etmektedir.