Gazze'ye saldıran Siyonist işgal rejiminin içinde bulunduğu büyük zorlukları, kaybettikleriyle birlikte kendi aralarında çekişmeye başladıklarını ifade eden Bal, şunları söyledi:
"Siyonistler savaş alanında kaybetmeye başladıklarından dolayı, bazı hileler ve entrikalarla masada kazanma hayalleri kurmaktadırlar. Bunun için Hamas'ı dışlayarak barış görüşmeleri teklif etmeye çalışıyorlar.
İslam ülkeleri bu oyuna gelmemeli, seçimle iş başına gelmiş ve Gazze halkının oylarıyla meşru bir şekilde oluşmuş HAMAS'ın dikkate alınmadığı hiçbir anlaşma ve teklife itibar etmemelidir.
Hiç kimse ateş altında müzakere etmeyi kabul etmez, ne HAMAS ne de başkası. Filistinliler için bir çözüm bulmak isteyen herkes işe, katliamı durdurmakla başlamalıdır. Herhangi bir anlaşmaya varmak için ilk adım budur.
Filistinlilere kimin liderlik edeceği konusunda karar, Filistin halkına aittir. Ne ABD'lilerin, ne İsraillilerin, ne de başkalarının dikte etmeye hakkı yoktur."
"Gazze'deki insanların hayatlarını sürdürebilmeleri için temel ihtiyaçlar karşılanmalıdır."
Müslüman liderlere, uluslararası topluma ve dünya halklarına seslenen Bal, Gazze için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
"Gazze'de yaşayan yaklaşık iki buçuk milyon masum insanın hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için acilen 'insani yardım koridoru' açılmalıdır.
Filistin'i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS ve Gazze hükümetine Siyonistlerin izinlerine bağlı olmadan denizden, karadan ve havadan ulaşabilmelidirler. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun bir şekilde Hamas'la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar.
İşgal tamamen sona erene kadar Siyonist işgal rejimi ve ticari kurumlarıyla olan askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkiler sonlandırılmalı ve yeni bir iş birliği kesinlikle yapılmamalıdır.
Siyonistlerin herhangi bir saldırısına, katliama, suça ve hukuk dışı uygulamalarına karşı caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler sadece güçten anlar ve İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir.
Müslümanlar onurlu bir şekilde yaşamak istiyorlarsa, aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakarak siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini oluşturmalı ve Siyonist zulme dur demelidirler.
Filistin davası, ümmetin ortak bir davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç hiçbir zaman kaybolmamalı ve gelecek nesiller için canlı tutulmalıdır.
Yaşanan bu zulüm artık sadece bir insanlık sorunu haline gelmiştir. Tüm vicdan sahipleri, bu soykırıma karşı harekete geçmelidir."
Basın açıklamasının ardından, Filistin halkı için dua edildi.
