HÜDA PAR Sözcüsü ve Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündem değerlendirmesini paylaştı.
Ramanlı, "Ne yazık ki, geçmişten günümüze bazı siyasi aktörler toplumda huzur ve barışı zedeleyici tutumlar ve politikalar geliştirdiler. Geçmişte 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve düşmanlık yaratan dilin aslında kınandığını gösterdi. Ancak, görünüşe göre bazı çevreler hala bu dersi almamış olmalı ki toplumun kaynaşmasını bozmak, toplumsal barışı yok etmek ve belki de siyasi kazanç elde etmek adına aynı yollara başvurmaya devam ediyorlar. Özellikle manevi ve insani değerlerimize yönelik her gün yeni bir saldırıyla karşı karşıyayız. Siyasetin bu tür araçlara başvurmaması gerektiğini vurgulamak istiyoruz," dedi.
Siyasetin toplumun ihtiyaçlarına, sorunlarına ve taleplerine odaklanması gerektiğine dikkat çeken Ramanlı, şunları söyledi:
"Herhangi bir projeyle ortaya çıkan, topluma ne vadettiğini açıkça ifade etmeli ve sunmalıdır. Toplum, kimi yönetici olarak görmek istiyorsa ve ona inanıp oy veriyorsa, herkes bu toplumun tercihine saygı duymalıdır. Günümüz siyasi ortamı, ne yazık ki 14 ve 28 Mayıs'tan ders çıkarmamış siyasetin tekrar canlanma ortamıdır. Bu tür siyasetten ısrarla kaçınılmalıdır. Çünkü bu tarz siyaseti yapanların önümüzdeki yerel seçimlerde toplumdan büyük bir tepki alacağını hatırlatmakta fayda var."
"Hükümetlerimizin görevi, zararlı alışkanlıklardan toplumu korumaktır," diyen Ramanlı, şunları belirtti:
"Hükümet, toplumu kumar gibi zararlı alışkanlıklardan korumalıdır. 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren müşterek bahisler, at yarışları ve diğer şans oyunlarıyla ilgili vergi indirimleri, yasa dışı sanal bahisle mücadele gerekçesiyle yapılmış olsa da, aslında kumar gibi aile saadetini tehlikeye atan bir alışkanlığın teşvik edilmesi anlamına gelir. Hükümetlerimizin asıl görevi, toplumu bu tür zararlı alışkanlıklardan korumaktır. Yasal olmayan ürün ve hizmetlerin yasal olanlara yönlendirilmesi gerekiyorsa, bunun için farklı yollar bulunabilir. Özellikle temel ihtiyaç maddeleri ve yakıt gibi alanlarda yasadışı ürünlerin engellenmesi ve vergi indirimleriyle toplumun rahatlatılması gerekmektedir. Aksi takdirde, kumar gibi kötü alışkanlıkların yasal hale getirilmesi, toplumun maddi ve manevi çöküntüsüne yol açabilir. Bu nedenle hükümetin, kötü alışkanlıklarla mücadelede daha kararlı ve kapsamlı adımlar atması gerektiğini vurgulamak istiyoruz."
