İslam coğrafyasındaki yurttaşların karşılaştığı zorlukları dile getiren Seyda Feyzullah Konyevi, Ahmet Bostancı'nın yaşadığı özgürlük mücadelesini duyurdu. Bostancı, asırlar önce yurtlarına sığınan mültecilerin torunları arasındaki baskılar nedeniyle hapsedilmiş, ancak sonunda özgürlüğüne kavuşmuştur.
Konyevi, Ahmet Bostancı'nın gurbet yaşadığı İslam coğrafyasına geri dönüşünü vurgulayarak, bu toprakların sahiplerinin hala tutsak olduğuna dikkat çekti. Yazısında, Bostancı'nın kalem, mikrofon, anahtar ve hüküm elinde olmasına rağmen yaşadığı esaretin acı gerçeğini paylaştı. Ancak, bu duruma karşı çıkan birçok yiğidin prangaları kırdığını ve mücadeleye katıldığını ifade etti.
Bostancı'nın özgürlüğüne kavuşmasının ardından, Konyevi, artık kalem, mikrofon, anahtar, hüküm ve yolun Bostancı'ya ait olduğunu belirterek, "Yolun açık olsun" dileklerini iletti. Bu durum, İslam coğrafyasındaki baskılara karşı gösterilen direnişin bir örneğini temsil etmektedir.
5816 Zulmüne Uğrayan Ahmet Bostancı, 67 Gün Sonra Tahliye Edildi
10 Kasım Cuma günü bir camide yaşanan olay sonucunda "5816 zulmüne" maruz kalan Ahmet Bostancı, 67 gün sonra tahliye edildi. Cuma hutbesinde imamın Mustafa Kemal'e rahmet dilemesine tepki gösteren Bostancı, haksız yere tutuklanmış ve bugün Anadolu Adliyesi'nde görülen duruşmada tahliye kararı çıkmıştır.
Bostancı, Gayrettepe Hacı Nimet Özden Camii'nde imamın Atatürk'e rahmet okumasına tepki göstermesi nedeniyle ters kelepçeyle gözaltına alınmış ve hızlı bir şekilde adliyeye sevk edilip cezaevine konmuştu. Ancak bugünkü duruşmada alınan tahliye kararıyla özgürlüğüne kavuştu.
Tahliye kararının ardından adliye salonları tekbirlerle inledi. Sosyal medya ve adliye önlerinde yapılan eylemlerle desteklenen Bostancı, birçok Sivil Toplum Kuruluşu tarafından da destek görmüştür. Ayrıca, Bostancı'nın tahliyesine etken olan destek eylemi, sosyal medyada ve adliye önlerinde büyük bir yankı uyandırmıştır.
Tahliyesinden sonra Müslümanlar, "5816 zulmüne son", "Yaşasın şeriat" sloganlarıyla karara olumlu bir şekilde tepki gösterdi. Olay, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ve Bostancı'nın "Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'a muhalefet" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamalarıyla tutuklanmasına kadar uzanmaktadır.