Han Yunus'taki Nasır Hastanesi yakınındaki mezarlığa giren işgalciler, sadece mezarları tahrip etmekle kalmayıp, aynı zamanda cenazeleri de mezardan çıkardı.
Bu vahşi olayı kabul eden İsrail, "Evet, mezarlıklara saldırdık" itirafında bulunarak, cenazeleri mezarlıktan çıkardıklarını doğruladılar. Gazze'de ölen esirlerin bedenlerini bulmak için bu yönteme başvurduklarını savunarak, vahşetlerine bir kılıf uydurdular.
İnsanın, "eşrefi mahlukat" olarak yaratıldığı, yaşarken ve öldükten sonra bedeninin dokunulmaz ve kutsal olduğu bir gerçektir. Bu nedenle, İsrail'in iş makineleriyle gerçekleştirdiği bu zulmü anlatmak için kelimelerin yetersiz kaldığı ifade edilmektedir.
Zaten İsrail adlı terör örgütünün yaptıklarını ifade etmek için kelimelerin yeterli olduğu belirtilmiştir.
Bu konuyla ilgili olarak, peygamberimiz (sav) döneminden bir örnek verilebilir:
Hz. Peygamber (s.a.s.), yanından geçen bir cenaze için ayağa kalkmış, orada bulunanların kendisine bunun bir Yahudi cenazesi olduğunu haber vermeleri üzerine, "O da bir insan değil miydi?" buyurmuştur. (Buhârî, Cenâiz, 49 [1312]; Nesâî, Cenâiz, 46 [1921])
Hiç şüphesiz, Peygamberimizin (sav) bu tutumu, İslam'ın güzel bir örneği olarak hafızalardaki yerini korumaktadır.
İslam'ı yoz ve yobaz görme hastalığına tutulanlara bu örneği hatırlatmak ve Yahudilerin yaptıklarıyla kıyaslamalarını istemek, sağlıklı bir açıklamadan öteye geçemeyenleri düşündürmek adına önemli bir adımdır.
Bizler, İsrail'in her türlü eylemini kınıyor ve bu tür davranışların insanlık değerleriyle bağdaşmadığını bir kez daha vurgulamak istiyoruz.