Ümit Özdağ, yaptığı açıklamada Filistinlilerin İngilizlere karşı Osmanlıyı yalnız bıraktığını söylemiş. Peki hakikat nedir? Buyrun hakikati Hamas'ın askeri kanadının ismini aldığı ve Kassam Tugaylarının ilk kurucusu İzzeddin el-Kassam'ın Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisindeki biyografisinden öğrenelim:

Muhammed İzzüddîn b. Abdilkādir b. Mustafâ el-Kassâm (1882-1935)
Filistin’in bağımsızlığı için mücadele eden Kassâmiyye hareketinin önderi.

Suriye’de Lazkiye’nin güneydoğusunda bir liman şehri olan Cebele’de doğdu. Babası bir medresede müderris ve şeriat mahkemesinde üye idi; aynı zamanda Kādirî tarikatının o bölgedeki mürşidi olarak tanınıyordu. İzzeddin on dört yaşında iken kardeşi Fahreddin ile birlikte Kahire’ye Ezher’e gitti ve 1909’a kadar süren eğitimi sırasında Muhammed Abduh ve Muhammed b. Abdülmâlik el-Alemî gibi hocalardan faydalandı; M. Reşîd Rızâ, İzzeddin Alemüddin et-Tenûhî, Züheyr eş-Şâvîş ve Ali et-Tantâvî gibi şahsiyetlerle dostluk kurdu. Cebele’ye döndükten sonra babasının medresesine müderris oldu; aynı zamanda Mansûrî ve İbrâhim b. Edhem camilerinde vâizlik görevi üstlendi. Kassâm, İtalyanlar’ın Libya’ya saldırmasına karşı (1911) önce düzenlediği gösteri hareketleriyle katıldı. Ardından halkı silâhlı mücadeleye çağırmaya, gönüllü asker ve para toplamaya girişti; Osmanlı askerlerini desteklemek için bir de marş yazdı.

Kassâm, sayıları 250’yi bulan gönüllüleriyle birlikte Trablusgarp’a gitmek için bir ay bekledikten sonra Balkan Savaşı’nın çıkması ve İtalyanlar’la bir anlaşmaya varılması üzerine cepheye gidemeden geri döndü. I. Dünya Savaşı başladığında doğrudan Osmanlı ordusu saflarında çarpışmak üzere müracaat etti. Bunun üzerine askerî eğitimden geçirildikten sonra cephede garnizon imamı olarak görevlendirildi. Ortadoğu’nun Osmanlı Devleti’nden ayrılması meselesi ortaya çıkınca Cebele’ye döndü ve bir halk ordusu oluşturdu. Savaşın ardından Fransızlar Suriye’ye yerleştiğinde Ömer el-Baytâr ile birlikte direniş hareketine başladı. Fransızlar tarafından idam talebiyle aranmaya başlanınca Filistin’e geçerek Hayfa’ya yerleşti (1921).

Hayfa’da ders vermeye başlayan ve bir yandan da İstiklâl Camii’nde imam-hatiplik yapan Kassâm 1926’da Cem‘iyyetü’ş-şübbâni’l-müslimîn’e girdi ve bir süre sonra da başkanlığına seçildi. Bu vesileyle köyleri dolaşmaya başladı, İngiliz işgaline ve siyonist harekete karşı halkı bilgilendirmek imkânı elde etti. Yahudilere arazi satılmasına şiddetle karşı çıkarak bunun önlenmesini istedi. Çevresinde toplanan ve “meşâyih” (kendisinin ölümünden sonra Kassâmiyyûn) denilen taraftarlarının örgütlenmelerini sağladı. 1930’dan itibaren resmî nikâh memuru olarak görevlendirildi.

Kassâm, siyonizmin İngiliz manda idaresi tarafından desteklendiği kanaatiyle esas mücadelenin İngilizler’e karşı yürütülmesi gerektiğine inanıyordu. Dolayısıyla genel bir mücadele için hazırlıklarını tamamladıktan sonra Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümünde hareketi başlattı (2 Ekim 1935). Fakat ilerleyen günlerde İngilizler teşkilâtın gizli karargâhını bastılar ve Nablus-Cenîn arasındaki Ya‘büd mevkiindeki çatışma neticesinde Kassâm öldürüldü (20 Kasım 1935). Cenazesi Hayfa’ya götürülerek ertesi gün defnedildi. Bu çatışma İngilizler’e karşı yürütülen silâhlı mücadelenin başlangıcı olmuş, daha sonra 19 Nisan 1936 günü patlak veren ve ilk intifâda sayılan Filistin ayaklanmasında Kassâmcılar önemli rol oynamışlardır.

Berlin'de Filistin'e Destek Gösterisinde Çok Sayıda Gözaltı Berlin'de Filistin'e Destek Gösterisinde Çok Sayıda Gözaltı

İzzeddin el-Kassâm’ın hareketi, İngiliz idaresine karşı cihad fikrinde birleştiği diğer hareketlerden, özellikle Mısır’daki İhvân-ı Müslimîn’den daha çok askerî tarafı ağır basan bir hareket olmasıyla ayrılır.

Şeyh İzzeddin el-Kassam, Fransız işgaline karşı direnmek amacıyla küçük askeri hücreler kurdu. Lübnan-Filistin sınırında gerilla savaşı başlattı. El-Kassam'ın silahlı mücadelesi Filistin'de bir Yahudi devleti kurulmasını destekleyen İngiltere'yi rahatsız ediyordu. 1935 yılında el-Kassam bölgede dolaşırken 500 İngiliz askeri tarafından kuşatıldı ve şehit edildi.

Editör: Ömer Faruk