Münafık, iç dünyasında inançsız olan fakat dışarıdan Müslüman gibi görünen bir kişiyi tanımlar. Eğer bu dış görünüm inançla örtüşüyorsa, bu kişinin içsel çelişkisi küfür olarak kabul edilir. İnandığı bir şey değilse, bu durumda amel (davranış) açısından münafıklık söz konusudur. Münafıklık, Kur'an ve Sünnet'te önemli bir konu olarak vurgulanmıştır. Ancak, bu konuya daha fazla ayrıntı girmeyeceğiz ve ilgili konulara sadece gerektiği kadar değineceğiz.
Münafıklığın belirtilerinden biri, emanete hıyanettir. Hıyanet, kendisine güvenilen bir şeyi, dini ve şeriatı ihlal eden bir şekilde kötüye kullanmayı ifade eder.
“MÜNAFIKLIĞIN ALAMETİ 3’TÜR”
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.” (Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107-108. Ayrıca bk. Buhârî, Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Mezâlim 17, Cizye 17, Edeb 69; Tirmizî, Îmân 14)
Bir rivayette: “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mümin zannetse bile” buyurulur. (Müslim Îmân 109)
Bu hadiste belirtilen üç alamet şunlardır:
- Birincisi, yalan söylemek, doğru olmayan sözler söylemek, sözün güvenilirliğini bozmaktır.
- İkincisi, vaadini yerine getirmemek, verilen sözleri tutmamak, niyetin bozukluğunu gösterir.
- Üçüncüsü ise, emanete hıyanet etmek, güvenilir olmamak, başkalarının malına veya güvenine zarar vermek, kötü niyetli davranmaktır.
Bu alametler, bazen gerçek bir Müslümanın davranışlarında bulunabilir. Ancak bu, o kişinin küfür veya münafıklıkla itham edilmesi gerektiği anlamına gelmez. İslam topluluğu tarafından, bir Müslümanın kâfir veya münafık olduğunu hükmetmek caiz değildir, hatta bu tür iddiaların haram olduğu konusunda bir icma vardır. İmam Nevevi, bu niteliklere sahip bir Müslümanın münafığa benzediğini ve münafıkların ahlakını benimseyebileceğini, ancak bu kişilerin hala Müslüman olduklarını belirtir. Peygamber Efendimiz, Müslümanların münafıklık alametlerini alışkanlık haline getirmemeleri konusunda uyarır ve onları bu tür davranışlardan kaçınmaya teşvik eder.
Bu hadisten öğrendiklerimiz şunlardır:
- Münafıklık gerçekte kâfirliktir.
- Yalan söylemek, vaadini yerine getirmemek ve emanete hıyanet etmek münafıklık alametlerindendir.
- Bir Müslüman, münafıklık alametlerine sahipse, bu kişi münafığa benzeyen ve onun ahlakını benimsemiş bir kişi olarak nitelendirilir. Ancak bu kişilere kâfir veya münafık denmez.
- Müslümanlar, münafıklık alametlerinden ve kötü ahlaktan kaçınmalıdır.